Evliyanın büyüklerinden. Bişr-i Hafi Merv’de 769ya doğdu. Bişr-i Hâfî (Rahimehullâh) Hazretleri’nin künyesiyle beraber tam adı, Ebû Nasr Bişr ibni Hâris Abdirrahmân ibni Atâ ibni Hilâl el-Hâfî el-Mervezî’dır. Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda Horasan’ın Merv şehrinde ve Bağdât’ta yaşamış olan büyük velîlerden. Bağdat’a yerleşinceye kadar Şam ve Lübnan dolaylarında dolaştı. Ahmed b. Hanbel, Fudayl b. lyad» Süfyan-ı Sevrı, Imam-ı Malik gibi zatlarla görüştü ve onlardan ders aldı. Takva ve vera sahibidir. Kimseden bir şey almazdı. Emir ve sultanların hediyelerini kabul etmezdi. Bağdat’ta vefat etti (Ö.227/841).
Bazı insanlar vardır ki doğduğu zamana ait değildir. Çağların ötesinde yaşarlar. Onlar ışık olur çevresini aydınlatırlar. Onlar tutunacak dalların bütün bütün kırıldığında kalpleri ve kafaları sözlerin güzelleriyle aydınlatmıştır insanoğlunu. İnsan için faydalı olan bilgi, bilgilerin en üstünüdür, en güzel rehberdir. Bu çalışmamdaki amaç, toplumda ortaya çıkan bozulmanın durulması adına, ‘bir damla’ olabilmektir.
Bişr-i Hafi’den Öğüt Dolu Sözleri
✿ “Ey Bişr! Sen bizim adımızı ayak altından alıp kaldırdın, biz de senin adını dünya ve ahirette yücelteceğiz.”
✿ Dünyada aziz olmak ve ahirette selamette kalmak isteyen, diline sahip olsun. İki şey kalbe kasvetlik verir. Çok konuşmak ve çok yemek…
✿ insanlardan maruf (bilinen) olmaktan hoşlanan kimse, imanın lezzetine erişemez.
✿ Dün öldü, yarın doğmadı. Bugün can çekişiyor, öyleyse şu anı değerlendirmek için amele sarıl.
✿ Himmete ermenin yolu, Allah’a isyanı terk etmektir. Amellerin şahı üçtür;
1. Mal az olduğunda cömert olmak.
2. Tenhada da vera sahibi olmak; yani haramdan sakınmak.
3. Kendisinden korkulan ve bir şeyler umulan kimsenin huzurunda Hakk’ı söyleyebilmek.
✿ Aza kanaat etmeyi atâ ve ihsana tercih etmek.
✿ Dostu kendisinden emin olmayan nasıl hayırlı ve kemal ehli olabilir.
✿ Anne ve babanın evlatlarına duaları, bir peygamberin ümmetine duası gibidir.
✿ Bişr-i Hafi Hazretlerine “Tasavvuf nedir?” diye sorulunca, buyurdu ki: “Tasavvuf üç anlama gelir. İlki mârifet nûruna ârif olmak ve verâ hâlini kaybetmemektir. İkincisi, dış görünüşünü bâtıl olan şeylerden alıkoymaktır. Sonuncusu ise kerâmetlerini gizlemektir.”
✿ Nefsim için en güvendiğim amelim, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ashabına sevgi ve hürmetimdir.
✿ Bişr-i Hafî’ye, bu ilime, yüksek derecelere nasıl kavuştun diye sorduklarında; “Az yemekle” deyip, “Yiyip gülen ile, yiyip ağlayan aynı olmaz” buyurdu.
✿ Övülmekten çok hoşlanmak, zeka eksikliğine işaret sayılır.
✿ Biz öyle zatlara yetiştik ki, onlar dağlar kadar hayır amel işleseler ona bakıp aldanmazlardı.
✿ Kötü insanlarla arkadaşlık yapmak, iyi insanlar hakkında kötü düşünmeye sebep olur.
✿ Dünyada aziz olmak isteyen diline sahip olsun. Şahitlik yapmasın, imam olmasın, ziyafetlere katılmasın.
✿ İnsanların sırlarını ortaya çıkaracak sorular sorma. Bir gün senin de sırlarını ortaya döken kimseler çıkar ortaya. Böylece yaptığının aynısıyla muamele görme adaleti tecelli eder senin hakkında da.
✿ Emir bi’l-ma’ruf ve nehiy ani’l-münker yapmak, Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarını bildirmek için, eziyetlere sabretmek gerekir.
Bişr-i Hafi’den Bir Başka Öğüt
“Bırak uzun sözü… Sen o ölüleri an ki, onları anlamakla kalpler hayata kavuşur.;. Birtakım diriler vardır; onlar görülünce kalpler katılaşır, kararır.”
✿ “Ey ilme talip olan, sen işin tadmdasın. Ondan tam gıdam alıyorsun. Dinliyorsun ve anlıyorsun. Bundan başka yaptığın yok. Bildiğinle amel etseydin, ilmin acısm tadardın.”
✿ “Ey Hak yolcusu… Sizi bırakıp giden şeylerin peşinde koşmayınız. Nefsinizin her istediğini vermeye kalkmayınız. Ben nefisimin isteklerini yerine getirmeye kalksaydım, yemek ve içmek işlerinde ona uysaydım, şimdi ya harççı olurdum, ya da zabıta memuru… Halbuki böyle bir hale düşmekten Allah’a sığınırım.”
✿ “Şerlilerle arkadaş olmak, hayırlı kimselere kötü zan doğurur. Hayırlı kimselerle arkadaş olmak da, şerli kimselere hüsnüzan beslemeye sebep olur.”
✿ “Bir kimse; Allahu Teâlâ ile arasında olması gereken vazifede kusur etmeye başlarsa, önce verilen huzuru alınır ve ünsiyeti kaybolur.”