Hz. Ali (ra) peygamber değildir; Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)’in ashabı, damadı ve dördüncü halifedir. Hz. Ali’nin harika bir ilme sahip olduğu, eşsiz bir şecaate, fevkalade bir takvaya, şah-ı velayet unvanını alacak kadar büyük bir velayete sahip olduğu tarihi bir gerçektir. Peygamber Efendimizin, İslâma dâvet ettiği ikinci insan, yine en yakınlarından biri olan Hazret-i Ali idi.
Çocukluğunda puta tapmadığı için, ismi zikredildiğinde “Kerremallahü Vecheh” (Allah onun yüzünü aziz kıldı) duasıyla anılır. Ashâb-ı Kirâm arasında Kur’ân, hadis ve bilhassa fıkıh alanındaki bilgileriyle kendisine müracaat edilen bir otorite olmuştur. Rivayet ettiği hadislerin toplamı 586’dır.
Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. / Hz Ali
Toprakta gelen insanın toprak üstünde böbürlenip kibirlenmesi ne acı! / Hz Ali
Ümitsizliğin acılığı, halka yalvarmaktan yeğdir. / Hz Ali
“Hayatta tüm acıları tattım ama insanlara muhtaç olmaktan daha acısını görmedim.” / Hz Ali
Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan kimse birçok üzüntü ve acı çeker. / Hz Ali
Kuşkusuz acıların da sonu vardır. Bir felakete düştüğünüzde, ondan kurtuluncaya kadar sabrediniz. Aksi takdirde acılarınıza acı katmış olursunuz. / Hz Ali