Hz. Ali (ra) peygamber değildir; Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)’in ashabı, damadı ve dördüncü halifedir. Hz. Ali’nin harika bir ilme sahip olduğu, eşsiz bir şecaate, fevkalade bir takvaya, şah-ı velayet unvanını alacak kadar büyük bir velayete sahip olduğu tarihi bir gerçektir. Peygamber Efendimizin, İslâma dâvet ettiği ikinci insan, yine en yakınlarından biri olan Hazret-i Ali idi.
Çocukluğunda puta tapmadığı için, ismi zikredildiğinde “Kerremallahü Vecheh” (Allah onun yüzünü aziz kıldı) duasıyla anılır. Ashâb-ı Kirâm arasında Kur’ân, hadis ve bilhassa fıkıh alanındaki bilgileriyle kendisine müracaat edilen bir otorite olmuştur. Rivayet ettiği hadislerin toplamı 586’dır.
Çocuklarınızı bugüne göre değil, geleceğe göre yetiştiriniz. / Hz Ali
Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye ediniz. / Hz Ali
Hazreti Ali´nin eğitim metodu ve çocuklarına yaptığı bası tavsiyeleri şöyledir:
Eğitimin en önemli şekillerinden biri, soru cevap şeklinde sohbet etmektir. Hz. Ali (kerremellahu vechehu) zaman zaman çocukları ile sohbet eder, onlara sorular sorarak eğitirdi. Biz de aynı metodu kullanarak, çocuklarımıza soru-cevap tarzında bazı değerlerin eğitiminde bulunabiliriz.
Kadı Ebu’l-Ferec’in de dediği gibi Hz. Hasan’ın babasına verdiği cevaplar oldukça hikmetli ve faydalıdır. Bu cevaplar onun ilim, anlayış ve kavrayışının çok yüksek olduğunu, hayatı ve insanları çok iyi tanıdığını, ilmi ile amel eden, nefsini terbiye etmiş müstesna bir şahsiyet olduğunu göstermektedir.
Hz. Ali (kv) mahdumlarından Hz. Hasan’a (radiyallahu anhu) sorar;
— Ey oğlum! İstikamet nedir? Hz. Hasan:
— Ey babacığım! İstikamet, kötülüğü iyilikle önlemektir.
— Şeref nedir?
— Halkını ve aşiretini eğitmek, bu sırada sana karşı yaptıkları hataları kaldırabilmektir.
— Başka nedir?
— Kardeşlerin ile anlaşmak, komşularını korumaktır.
— Mürüvvet nedir?
— Kişinin iffetli olması ve hatalarını sürekli düzeltmesidir.
— Dikkat nedir?
— Sıradan işleri dahi önemsemek, basit de olsa kötülükten uzak durmaktır.
— Islah nedir?
— Öncelikle kişinin kendini kötülüklerden koruması, sonra yakınlarının iyi olması için gayret göstermektir.
— Semahat nedir?
— Kolay ve zor zamanlarda adaletten ayrılmamaktır.
— Cimrilik nedir?
— Elindekini şeref vesilesi, infak ettiğini kayıp ve zayi saymandır.
— Kardeşlik nedir?
— Zor ve rahat zamanlarda vefalı olmaktır.
— Korkaklık nedir?
— Dostuna karşı cüretli, düşmanına karşı çekingen olmaktır.
— Ganimet nedir?
— Takvaya yönelmek, dünyaya meyletmemek peşinde koşulması gereken ganimettir.
— Hilm nedir?
— Nefsine hâkim olup kızgınlığı yenmektir.
— Zenginlik nedir?
— Az dahi olsa, Allah’ın taksimine razı olmak. Asıl zenginlik müstağni olmaktır.
— Fakirlik nedir?
— Her şeye heveslenmek, istemektir.
— Menfaat nedir?
— Çok cesaretli olup insanların en güçlüsünü yenmektir.
— Zillet nedir?
— Saldırı anında korkmaktır.
— Cesaret nedir?
— Akranları ile mücadele edebilmektir.
— Külfet nedir?
— Kendini ilgilendirmeyen şeyler hakkında konuşmaktır.
— Mecd nedir?
— İhtiyacı olduğu zaman verebilmek, kendine karşı yapılan suçları affetmektir.
— Akıl nedir?
— Kalbi korunması istenen her şeyden korumaktır.
— Ahmaklık nedir?
— Liderini, yöneticini ziyaret edip ona karşı sesini yükseltmektir.
— Övgü nedir?
— Güzel şeyleri yapıp, kötü şeylerden sakınmaktır.
— Güven nedir?
— Sürekli hilim, yakınlarına şefkat, insanların suizan edeceği şeylerden kaçınmaktır.
— Sefahat nedir?
— Dünyaya dalmak, kötülüğe sürükleyen kişilerle arkadaşlık etmektir.
— Gaflet nedir?
— Camileri terk edip fesatçı insanlara itaat etmektir.
— Mahrumiyet nedir?
— Sana arz edilen nasibini almamaktır.
— Aciz kimdir?
— Aciz, sürekli sakalı ile oynayan ve yerlere çokça tükürendir.
— Güzellik nedir?
— Ahlak güzelliğidir.
— İman ile yakin arasında ne kadar mesafe vardır.
— Dört parmak ara vardır.
— Nasıl?
— İman kulağının duyduğu, kalbinin tasdik ettiği her şeydir. Yakin ise gözünün gördüğü ve kalbin kabul edip mutmain olduğu şeylerdir. Göz ile kulak arasında ise yalnızca dört parmak vardır.
Hz. Hasan Efendimizin verdiği cevaplar, ahir zamanın kirli felsefi görüşleri karşısında; değer yargıları bozulmuş, paradigmaları bozulmuş bazı Müslüman kardeşlerimizin aklını ve kalbini aydınlatıcı ve arındırıcı niteliktedir.
Kavramların düzgün anlaşılmadığı hiçbir hayat nizamı insanı kurtuluşa götüremez. Belki insanı doğruyu yanlış anlamaya götürdüğü için helak eder. Bu sebepten Müslümanlar Hz. Hasan’ın Hz. Ali’ye verdiği ve “neyin ne olduğunu” açık ve kesin anlamlarla ortaya koyduğu cevapları tekrar tekrar okunmalı ve en iyi şekilde anlaşılmalıdır.