Hz. Ali (ra) peygamber değildir; Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm)’in ashabı, damadı ve dördüncü halifedir. Hz. Ali’nin harika bir ilme sahip olduğu, eşsiz bir şecaate, fevkalade bir takvaya, şah-ı velayet unvanını alacak kadar büyük bir velayete sahip olduğu tarihi bir gerçektir. Peygamber Efendimizin, İslâma dâvet ettiği ikinci insan, yine en yakınlarından biri olan Hazret-i Ali idi.
Çocukluğunda puta tapmadığı için, ismi zikredildiğinde “Kerremallahü Vecheh” (Allah onun yüzünü aziz kıldı) duasıyla anılır. Ashâb-ı Kirâm arasında Kur’ân, hadis ve bilhassa fıkıh alanındaki bilgileriyle kendisine müracaat edilen bir otorite olmuştur. Rivayet ettiği hadislerin toplamı 586’dır.
- İmanınızı sadakayla, mallarınızı zekatla koruyunuz. Bela dalgalarını da dua ile savınız. / Hz Ali
- Sabrın imandaki yeri, basın vücuttaki yeri gibidir. Sabri olmayanın imanı olmaz. / Hz Ali
- İman gönülle tanımak, dille ikrâr etmek, âzâ ile de kullukta bulunmaktır. / Hz Ali
- İman, kabul olan söz dil ile şehadet etmek, yapılmış olan amel ve akıl ile tanımaktan ibarettir. / Hz Ali
- Hiçbir insan, ister şaka olsun, ister ciddi, yalan konuşmayı terketmedikçe imanın tadını anlamaz. / Hz Ali
- Takva, imanın temelidir. / Hz Ali