En Güzel Kuranı Kerim Surelerin’den Anlamlı Ayet sözleri…
Bilindiği gibi Kur’an, yirmi üç yıllık peygamberlik süresince muhtelif vesîlelerle Peygamberimiz’e Hak katından Cebrâîl aracılığıyla indirilen ilâhi kelâmın adıdır. Yüce Allah’ın insanlara indirmiş olduğu en son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim’dir. Artık kıyamete kadar yaşayacak olan insanlığa son hidayet rehberi gelmiştir. Bir başka kitap gelmeyecektir. Bu sebeple bizi bizden çok seven, bizi bizden çok düşünen, bize bizden daha rahmet ve şefkatli olan Rabbimizin bu son fermanına tabi olmak elbette kendi lehimize olacaktır.
Bu nedenle biz müslümanlar birbirmizi her hangi bir konuda tebrik olsun kutlama olsun dini günler’de dahi yapılan bir etkinlik olsun Kurandan kısa ayetlerin sözleri ile birbirimize sms mesaj yoluyla yada sosyal paylaşımlarda bulunarak sure ve ayetleri hayatımıza nakşedebiliriz. Eğer bu Kur’an Rabbimiz’in ifadesi ile “Kendisinde şüphe olmayan kitap, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol gösterici”[Bakara Suresi 2. ayet] ise, ve bizler hâlâ doğru yolun dahi ne olduğunu bilemiyor isek, hayatımızı Kur’an’a uydurmamışız demektir. Bunun için siz değerli taipçilerimiz için birbirnden farklı ve Kur’an-ı Kerim’den sure ve ayetleri derledik.
Yüce Kitabımız K.Kerim, melek Cebrail vasıtasıyla Peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)’e vahiy yoluyla indirilmiş, Mushaflarda yazılmış, tevatürle nakledilmiş, okunması ibadet olan Allah kelamıdır. K.Kerim’in muhatabı bütün insanlar, gayesi de, insanların dünya ve ahiret saadetini sağlamaktır. Bu gayeye ulaşabilmemiz için, Kur’an-ı Kerimi okumamız, anlamamız, emir ve yasaklarına uymamız gerekir.
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği ölçüde yükümlü tutar. (2/286)
“Onlar sizin için günahtan koruyan bir elbise, siz de onlar için bir elbise hükmündesiniz.” (Bakara/187)
Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak kâfirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah’adır. (3/28. )
Kim zerre miktarı hayır işlerse onu görür. Her kim de zerre miktarı şer işlerse onu görür. (99/7-8)
“Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara/216)
De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir. (3/29.)
Ey inananlar! Allah’tan hakkıyla sakının! Ve ancak Müslümanlar olarak ölün! (3/102)
”Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Rad/28)
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (3/104.)
Dinde zorlama yoktur. Artık doğruluk eğrilikten ayırt edilmiştir. (2/256)
“Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle davet et, onlarla en güzel şekilde tartış!” (Nahl/125)
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz. (3 /118. )
Topluca Allah’ın ipine yapışın ve ayrılığa düşmeyin! (3/103)
“Müminler, müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu bırakmış olurlar.” (Al-i İmran/28)
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru ! (3 /191.)
Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğinizde, adaletle hükmetmenizi emrediyor. (4/58)
“Eğer Allahü teâlâ insanları küfür ve günahlarından ötürü dünyada cezalandıracak olsaydı, yer üzerinde tek canlı kalmazdı.” (Nahl/61)
Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez. (4 /36. )
Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın! (6/151)
“Ey insan, sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsanı olarak, nimeti olarak gelmekte, her dert ve bela da kötülüklerine karşılık olarak gelmektedir. Hepsini yaratan gönderen Allahü teâlâdır.” (Nisa/79)
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah’a ve Resûl’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. (4:59.)
Ey insanlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdıklarında Allah ve Resulünün bu çağrısına uyun! (8/24)
“Selam olsun hesabı sağdan verilenlere.” (Vakia Suresi/91)
Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah’ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır (4:103.)
Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir. (8/28)
“Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin! Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez!” (A‘râf/55)
Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın; yahut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını arayandır. (4/86.)
Hükümranlık, yalnız Allah’a aittir. O, yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. (12/40)
“Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah’ın hükmüne dönün.” (Nur/31)
Allah katında en değerli olanınız, en fazla sakınanınızdır. (49/13)
Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez. (5/51.)
Sana yakîn(ölüm) gelinceye kadar Rabb’ine kulluk et! (15/99)
“Rabbimiz! Bizden öncekilere onu yüklediğin gibi, bize de ağır bir yük yükleme!” (Bakara/286)
Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi işler yaparsa ona muhakkak güzel bir hayat yaşatırız. Ve yapmakta oldukları işlerin daha güzeli ile mükâfatlarını muhakkak veririz. (16/97)
“Kalbini bizi anmaktan (zikretmekten) gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme.” (Kehf/28)
Rabb’inin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! (16/125)
“Asla ölmeyen ve hay olana tevekkül et.” (Furkan/58)
Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın! (17/35)
“Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. ‘Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş’ derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin, hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf/49)
Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. (29/57)
“Allah o büyük mahkemede insanın unuttuğu şeyleri tek tek sayacaktır.” (Mücadele/6)
Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitler mi var (47/24)
“Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı?” (İnfitar/6,7,8)
De ki : “Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin!”
(39/53)
“Zira böylesine saçıp savuranlar (israf edenler) şeytanların dostlarıdır. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.” (İsra/27)
Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. (28/77)
Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Senden rızık istemiyoruz; (aksine) biz seni rızıklandırıyoruz. Güzel sonuç, takva iledir. (Taha/132)
İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur. Çalışması da ileride görülecektir. (53/39,40)
Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük suçtur. (İsra/31)
Ey inananlar! Mallarınız ve çocuklarınız siz Allah’ı anmaktan alıkoymasın! (63/9)
Size azap gelip çatmadan önce rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez. (Zümer/54)
Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. (51/56)
Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve sanş okları birer şeytan işi pisliktir. (Maide/90)
Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin! (49/10)
Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir. (Ali İmran/92)
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel olanla sav! (41/34)
Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. (Şura/30)
Onlar ki sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. (19/18)
Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, sizi Kur’an’la uyarmaktan vaz mı geçelim? (Zühruf/5)
Namazı dosdoğru kıl! Çünkü namaz, hayasızlıktan ve kötülüklerden alıkoyar. (29/45)
O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. (Mülk/2)
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. (17/36)
Hatırlamaz mı insan, bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey bile değildi! (İnsan/1)
Allah takva sahipleri ve iyilik edenlerle beraberdir. (16/128)
Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız. (Nisa/31)
Allah’ın size verdiği rızıktan helâlhoş olarak yiyin de eğer yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız- O’nun nimetlerine şükredin! (16/114)
Dinlerine uymadıkça, yahudi ve hristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklardır. De ki: “Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur”. (Bakara/120)
Allah, adaleti, güzel davranmayı ve akrabaya vermeyi emreder; çirkin işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. (16/90)
Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez. (Secde sûresi/17)
Bir toplum kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez. (13/11)
İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, “Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir” der.
Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler. (Zümer/49)
Ey inananlar! Allah’tan sakınırsanız O size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir. (8/29)
Sana emrettiğim halde, seni secde etmekten alıkoyan neydi? (Araf/12)
Ey inananlar! Allah’a ve Resulüne ihanet etmeyin! Yoksa bile bile emanetinize hiyanet etmiş
olursunuz! (8/27)
Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir. (En’am Suresi/120)
Herkes (günahı) yalnız kendi aleyhine kazanır. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın (günah)
yükünü yüklenmez! (6/164)
Sabır ve namaz, yalnız ALLAH’tan korkan müminlere kolay gelir. (Bakara/45)
İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın! (5/2)
Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır. (Kehf/46)
Allah’a ve Rasulüne itâat edin ki, size merhamet edilsin! (3/132)
Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar. (El-Enfal, 8/73)
Güzel bir söz ve bağışlama; peşinden eziyet gelen sadakadan daha iyidir. (2/263)
Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir. (Maide/44)
Kendiniz için önceden her ne hayır yaptıysanız, onu bulursunuz Allah katında! (2/110)
Diliniz yalana alıştığı için: “Bu helal, bu haram” demeyin! Yoksa Allah’a yalan iftira etmiş olursunuz. Muhakkakki Allah’a karşı yalan iftira eden kimse, kurtuluşa erişemez. (Nahl/116)
İnsan başıboş bırakılacağını mı sandı? (75/36)
Çünkü Allah Adil’dir. Kimsenin ahını, kimseye bırakmaz. (Al-i İmran Suresi/4)
Allah bir kimseyi ancak kendisine verdiği imkân ölçüsünde yükümlü tutar. (66/7)