Çözdük ayrılığın düğümlerini
Sana geliyorum ey anneciğim
Tükettim acının iklimlerini
Gözleri bulut bulut anneciğim
Ağarmış saçında mavi bir akşam
Kırılmış saatler geçmiyor zaman
Yollar yalnızlığı söyler durmadan
İçimde tüten umut anneciğim
Ellerim hüzündür gözlerim camda
Yıldızlar gülümser ta uzaklarda
Sıcak kucağının saltanatında
Çocuk gönlümü avut anneciğim
Sığındığım bir kalesin sevgiden
Hayalin geçiyor şimdi gözümden
Sana kör bir yalnızlığın içinden
Uzattım elimi tut anneciğim.
Özlemin çoğalır yorgun gözümde
Duvarlar içinde kalırım anne
Uzak akşamlara göçünce kuşlar
Yalnızlığa bilet alırım anne
Gecenin içinde bir dost ararım
Uzanır ellerim sisli camlara
Vaktimin hepsini hüzne sararım
Bakıp Diyarbakır’ın yorgun ışıklarına
Gözlerim her zaman gökyüzünde
Şimdi orada hangi mevsim var
Sözüm var ayrılık hasret üstüne
Elini özlemle öperim anne
Bir hüzün dalıyor onurlu yüzünde
Ne olur beni de ağlatma anne