Alın çizgilerime konan acı tebessüm
Bir sigara zamanı belki son sefam olur
Hayat denen defteri yaprak yaprak tükettim
Sallanırken vücudum ipte son sayfam olur..
Güneş titrek tenime vurmayacak bir daha
Selam söyleyin benden sonra doğan sabaha
Hoşçakal çiğ tanesi, hoşçakal gül ağacı
Varlığım an misali, zaman son sehpam olur..
Buharlaşan terimi kurutma seher yeli
Kırılsın kalbimdeki korkuların bam teli
Karanlık okşar durur, üşüyen ellerimi
Kimbilir kaç mahkuma, bu bir son selam olur..
Kızarmakta dağları, gökten ayıran çizgi
Hızlanmakta nabzımın vakte direnen ritmi
Minareden süzülür, göğü saran bir ezgi
Ruhu teslim töreni anladım sâlâm olur..
Yarım kaldı duvara çizdiğim bir kelebek
Yetim çocuklar gibi penceremdeki çiçek
Yokluğumda kimbilir ona kim su verecek
Gözyaşımı saklayın onu son sormam olur..
Boynum urgan içinde, zonklamakta şakağım
Zemin kaydı altımdan sallanmakta ayağım
Ah annem neredesin? nerde sıcak kucağın?
Sanırdım ki gelirsin… belki son sarmam olur..
İndirdi kirpiklerim çelikten kepengini
Siliverdi gözlerim göğün yedi rengini
Ve nihayet kaybettim sözlerin ahengini
Bu “sus” darağacında artık son susmam olur..
Ve kütükten adımı bir el sessiz silecek
Mezarlık cesedimi sabırsız bekleyecek
Bilirim dünya benden sonra yine dönecek
Sıradan bir merasim, toprak son sılam olur..
Uçun kuşlar uzağa geri dönmemesine
Kanadınıza sarın en son nefesimide
Varın mavi göklerden o bahar ülkesine
Sizi vuslatta bilmek belki son sevdam olur..