Bitkin bir yolcu gibi geliyor akşam
Yağmurun anılarımı yağmaladığı yerde
Özgürlüğü kuşanıyor balıkçı türküleri
İnce bir hayal gibi düşerken içime İstanbul
Yüzümde kuşları ele veren isyan
Yalnızlığımı zehir gibi saklıyorum içimde
Yüreğimde ki sevdadan ümidim kesilince
Kendime uzun bir ayrılık beğeneceğim
Yırtıp, fotoğraflarda yorulan mutluluğumu
Bu şehirden gideceğim
Oysa martılara yetecek kadar yalnızlığım vardı
İçine istanbul, denizler ve ellerinde sığardı
Sevdalar yüklü yüreğimden
Kuşlar bir türkü gibi boşalırdı.
Şimdi dışarıda sessiz yağmurlar yağıyor
Hüzün bin parçaya bölünürken anılarda
Bakışlarında ki mahçupluğa sığınıp
Aşka başlangıçlar düşünüyorum
Bir sigara tutuşturup parmaklarıma
Gideceğim
Ellerimde bir parça İstanbul kalacak
Yüzümde tükenirken hüznün şekilleri
Suskunluğum olacak isyanı aşan
Oturup ağlayacağım bir çocuk gibi
En çok yağmurlardan utanacağım
O zaman ben gideceğim…