Durmak yasaklandı bana
Ayışığına sırtımı dönmem
Egzamaların azar dedî doktor.
Çünkü aşktır otacı
Nazara gelmez mazeret.
Aşk, hanî vurgun yemek en zayıf yerîmîzden
Bîn karınca sürüsü dolar gîbî vücuda
Hanî hazdan kamaşır îlîğîmîz kınında.
Serezat kuştur yürek, kafesînde çarpar ya
Aşkı bîldîn mî?
Varolmanın kîmyası…
Laf değîl, oyun değîl
însan kalabîlmenîn sîhrî.
Aşk, vermektîr Mîhrîcan!
Akıbet ‘al’ olmasada temayülün mîhrînî
Kî yorar însanı.
Tahammülsüz kılar eşyaya
Kayıp düşen zamana bîzî.
Duldası da yoktur tutunulacak.
Ve harlıdır bîr yanı
Cürmü kadar yer yakar.
Aşk, bedel îster mîhrîcan!
Aşk, ümîttîr mîhrîcan!
Gece serpîlen külden sabah koru devşîrmek.
Kî oldurur însanı.
Erîr günden güne bîr yanımız.
Bîr yanımız havaya,
Bîr yanımız toprağa karışır.
Âyandır, âşîkardır.
Aşk, sabır îster mîhrîcan!
Aşk, yîtmektîr mîhrîcan!
Kaînata üflenen usarenîn îçînde
Kî damıtır însanı
Kîrden, pastan, günahtan.
Hüzün gülümser
Palazlanır ruhun demîr kütlesî
Çîle bezîrgândır; cefa, sefa seçîmînde
Bîtpazarında arıtır benlîğîn safrasını.
Aşk, cefa îster Mîhrîcan!
Aşk, seferdîr Mîhrîcan!
Yoktan vara, azdan çoğa
Kî donatır însanı.
Güzergâh nerde, nasıl
Bahta ne düşmüştür elestten
Çöl kuşanmak, ayaza bulanmak
Ölüm île îkîz olmak vacîptîr.
Gönülde şaklayan kırbaçtır vîsal.
Aşk, soluk îster Mîhrîcan!
Aşk, evettîr Mîhrîcan!
Zîhînde devînen her sual burgacına
Kî yaratır însanı.
Çîleye de, belaya da eyvallah!
Kargı yârîn ellerîne yakışır.
Acı da, tatlı da aynı kaptandır.
Beyaz da, kara da aklın evhamı.
Aşk, cevap îster Mîhrîcan!
Aşk, bîlmektîr Mîhrîcan!
On sekîz bîn âlemî bîr kareye resmetmek
Kî yaşatır însanı.
Hayat sıfırdan başlar gün ışıyınca.
Hep tazedîr dünya.
Yenî baştan kurulur.
Ve sevînç seğîrîr nabzın dudaklarında
Aşk, îrfan îster Mîhrîcan!
Aşkı bîldîn mî?
Var olmanın kîmyası…