Paylaş
Hasret Sana bu gözler, gönlüm yolunu gözler,
Huzûra ersem bir kez, bahara döner güzler…
Erse pâyine başım, hep çağlasa gözyaşım,
“Sen Sen” deyip ağlasam, kalkar bütün pürüzler…
Köyünün pembe rengi, bulunmaz asla dengi;
Temizlenip giderler, günâhla gelen yüzler.
Gelenler erer nûra, her biri bir sürûra,
Rahmet yağar heryana, kalır mahrûm gözsüzler…
Toprağından tozundan, o mübârek izinden
Zulmetli dünyâlara akar gelir gündüzler…
Ölgün ne desem Sana, medhin düşmezdi bana;
Birşey diyeyim dedim, vefâ etmedi sözler.
O derin şefkatinden, çok engin himmetinden,
Dönüp bir teveccüh kıl; rûhum lütfunu özler!