Gülü anmak için Allah’a sığınıyorum
Ve yüzümü dönüyorum O’nun gül elçisine
Zaten ne zaman dönsem yüzümü
Kelimelerle gül döküyorum
Gülü andıkça da gül kokuyorum
Ey gece
Kalbinden geçenleri sustur
Çünkü bu şiir yorumsuzdur
Bu şiirde gül vardır gül
Ben gül deyince sen gül ama güle bakma
Kıpkızıl bir gonca iken tanıdım onu
Sanki meltem esse uçacak gibiydi
Ani bir ses duysa sekerata düşecek gibi
Oysa kaç kasırgaya dur dediğini
Hadi ey kader oku
Vuracaksan vur dediğini
Yanımdan esip geçen rüzgardan öğrendim
Gül dünyanın en güzel hecesiymiş
İşte bu yüzden Fecr’e kadar her gece gül gecesiymiş
Ben gül deyince sen gül ama güle bakma
Kızıl bir gonca iken tanıdım onu
Utanır ve çeker başını
Çeker yaprakları arasına sonra fidan halini alır
Sanki hiç açmamış gibi
Ve tedirgindir
Sahile ilk kez vuracak küçücük bir dalga gibi
Cennete düşen ilk yağmur damlası gibi
Bir ceylan gibi
Ürken serçe kanadından
Oysa tüm ceylanlar onun gözlerine iner susayınca
Gelincik çiçeği karanlıkta fazla kalınca
Onsuzluğa tutunur
Dalga dalga görürsün onu sen
Üzerine ve sonsuzluğa gül kokusu eser
Ben gül deyince sen gül ama gözlerime bakma
Gülün gözlerine döndü gözlerim
Sen onun kokusuna dayanamazsın
Ben de ayarlayamam bakışlarımı
Ebediyen gülü bir daha anamazsın
Ey gül
Siyah ve derin yani gözlerin
Soru ve alev hani gözlerin
Hem kirpiklerine üzülüyorum hem kendime
Birbirlerinden ayrılınca kirpiklerin
Gözlerinle doluyorum
Onlar kavuşunca ben gözlerinden oluyorum
Gözlerin kıymettir
Gözlerin kıyamet
Gözlerin şekillenmiş İbrahim’in narında
Gözlerin ah
Gözlerin İsrafil avuçlarında
İlk sur kapanmasıdır kirpiklerin
İkinci sur açılması
Öldüren ve dirilten Allah’ın adıyla
Bir sürme çekilmiş gözlerine
Mikail’in sofrası gibidir gözlerin
Varlık ruhunu doyurur ve kalkar
Sonra sevgili çıkagelir
Sevgiliye ayrı ikram göz bebeklerin
Ve Cebrail’in sesi olur dalga dalga nefesin
Sen alırsın canı gider alemin
Gözlerin kadim sevdaları dokumuş
Gözlerin Peygamber kıssaları okumuş
Meryem’in iffetinde kalmış gözlerin
Ey gül
Ayrılıktan yorgunum
Bu yüzden gölgene uzanmak istiyorum
Uyumadan uzanmak istiyorum
Islanmak istiyorum şebnemlerinle
Nuh’un tufanına rastlamış gibi ve
Düşmek istiyorum gölgenin kuyusuna
Senin için ölmek istiyorum
Hücrelerime varıncaya kadar dağılmak istiyorum
Her hücrede sen
Ne kadar çok senim olur o zaman
Belki de tüm senler benim olur o zaman
Ey Rabbim
Ölüm meleği bana gelirken gülle gelsin
Beni güldürsün ve gülün gözleriyle baksın bana
Sonra öldürsün