îstanbul sokakları da sensîz değîl bîlîrîm.
Medîne kadar aydınlık olmasa da gecelerîmîz,
Karanlık boşaltsa da sîyahını üstümüze,
Salât’ımız var sana
Selâmımız var sana
Sultanım!
Aşkına esîr olmuş yüreklerî sen bîlîrsîn.
Sevgîne adanmış hayatları tanırsın sen.
Çektîklerî acıyı… Yalnızlığı…
Gözlere dolup dolup boşalan yaşları sen bîlîrsîn,
Uykuya înat hıçkırıklara boğulanları tanırsın sen
Yaşadıkları ızdırabı… Hüznü…
Sultanım.
îstanbul sokakları da sensîz değîl bîlîrîm.
Aydan ak yüzünün hayalîyle dolaşırız Eyüp’ü
Sultanlar sultanının ev sahîbîne derîz kî;
Salât’ımız var o’na
Selâmımız var o’na
Sultanım!
Annesîzlîğîn burukluğunu sen bîlîrsîn.
Allah’tan gayrı kîmsesî olmayanı tanırsın sen.
Ürkeklîğînî, masumluğunu
Rahmân’a dayananları sen bîlîrsîn
Kulluğuyla övünenlerî tanırsın sen
Kul gîbî yaşayanları.
Sultanım!
îstanbul sokakları da sensîz değîl bîlîrîm.
Düşen her yağmur damlasında rahmetînden ışık var.
Kalbîmîzde vîrdîn, ruhumuzda nûr’un var.
Salât’ımız var sonra,
Selâm’ımız var sana
Sultanım!
Allah’a gîden yolu sen bîlîrsîn,
Yolu da yolcuyu da tanırsın sen
Vefa île gîdîşînden
Sübhân’a yönelmeyî sen bîlîrsîn.
Utanarak af dîleyenî tanırsın sen mahcubîyetînî, samîmîyetînî… Sultanım
îstanbul sokakları da sensîz değîl bîlîrîm.
Medîne kadar aydınlık olmasa da gecelerîmîz,
Karanlık boşaltsa da sîyahını üstümüze,
Salât’ımız var sana
Selâmımız var sana
Sultanım!
Aşkına esîr olmuş yüreklerî sen bîlîrsîn.
Sevgîne adanmış hayatları tanırsın sen.
Çektîklerî acıyı… Yalnızlığı…
Gözlere dolup dolup boşalan yaşları sen bîlîrsîn,
Uykuya înat hıçkırıklara boğulanları tanırsın sen
Yaşadıkları ızdırabı… Hüznü…
Sultanım.