Geçmişten geleceğe şefkatli ve nurlu bir iz. Temiz tertemiz annelerimiz.
Hatice bint-i Hüveylid:
Resulullah’ın hüzün çiçeği. Annelerin ilki ve sultanı. Resulullah’ın sığınağı. Hiç kimse Efendimizin gönlünde onun gibi olmadı. Bu yüzden de yeri hiç dolmadı.
Sevdebint-i Zem’a:
Habeşistan’a hicret muhacirlerdendi. Babasız kalan çocuklarıyla hane-i saadete girdi. Hatice annemizden sonra Efendimize ilk eş, o oldu.
Aişebint Ebu Bekir:
Sevilmenin zirvesinden Resulullah’ın yokluğuna düştü ve bu yokluğu kırk altı yıl yaşadı. Rivayet ettiği hadislerden dolayı dini yaşantımızın 3/1’ini ona borçluyuz.
Hafsa bint-i Ömer:
Ömerin kızı. Kıskançlıkta, Aişe annemizden sonra ikinci anne. Efendimizin eve döneceği vakitte gelen güzel kıyafetli bir kadını, deccal çıkacakmış diyerek korkutup kilere sokmuş. Üstü başı kirlenen kadını, kilerden Efendimiz çıkarmıştı.
Zeynep bintHuzeyme:
Efendimize eş olmadan önceki lakabı yoksulların anasıydı.
Ümmü Seleme:
Dört yetimiyle gelmiş Efendimize. Aişe annemizden daha çok Efendimizin yokluğunu yaşamış. En son vefat eden annemiz o olmuş.
Zeynep bintCahş:
Efendimizin halakızı. Asıl ismi Berre. Efendimiz ismini Zeynep diye değiştirdi. Künyesi hikmetlerin anası. Bir gün Efendimiz annelerimize şöyle buyurdu: ”Ben vefat ettiğimde bana ilk kavuşacak olanınız, kolu en uzun olanınızdır.” Efendimiz odadan çıkınca annelerimiz kollarının uzunluğunu duvarda ölçtüler fakat ne zamanki Efendimizden sonra Zeynep annemiz vefat etti, işte o zaman kolu uzun olmak sözünün hakikatinin, iyilikte acele etmek olduğu ortaya çıktı. Zeynep annemiz eline geçen para veya malı bekletmeden sadaka verirdi.
Cüveyriyebint Haris:
Beni Mustalik kabilesinin reisi El- Haris’in kızı. Savaşta baba ve eşini kaybederek esir düştü. Efendimiz serbest bırakılmasını istedi ve evlilik teklifi etti. Annemiz kabul edince, onun sayesinde Beni Mustalik kabilesi İslamla şereflendi. Sahabede, annemizin hatırına savaş ganimetlerini kabileye geri verdi. Annelerimiz arasında ibadete düşkünlüğü ile öne çıkmıştı.
Ümmü Habibe:
Ebu Süfyan’ın kızıdır. Eşiyle Habeşistan’a hicret etmiş. Eşi Hristiyanlığı seçmiş ve Habeşistan’da ölmüştü. Efendimiz Habeşistan’a elçi göndererek NecaşidenÜmmü Habibe annemizi istemişti. Habeşistan’dan müminlerin annesi olarak döndü. Bir gün babası Ebu Süfyan, Efendimizle görüşmek için Medine’ye geldi. Kızının evine girdi. Evin bir köşesinde duran mindere oturacaktı ki, annemiz minderi altından çekti ve bu minder Resulullah’ın minderidir, müşrik biri buna oturamaz dedi.
Safiyyebint-i Huyey:
Hayber Yahudi reisinin kızı. Babasını ve eşini savaşta kaybetmiş ama Hayber’den Medine’ye, Peygamber hanımı olarak gelmişti.
Meymûnebint-i Haris:
İsmi hüzün kokuyor. Kabri, Mekke yolu kenarında fakat kabrinin orda olmasını kendisi istedi. Efendimizle evlendiğinde 36 yaşındaydı. 3 yıl evli kaldı. Seksen iki yaşında vefat edeceği zaman beni serf’e defnedin dedi. Neden diye soranlara da: ”Ben Resulullahla orada evlendim” buyurdu.
Reyhanebint-i Zeyd:
Beni Kureyza Gazvesinde esir düşmüş, Yahudilikten çıkıp Müslüman olmuştu. Allah’ta onu müminlerin annesi olmakla şereflendirdi.
MâriyebintŞem’ûn el-Kıbtiyye:
Mısır zindanlarına esir düşen Hz. Yusuf’un Sultan olması gibi Mariye annemizde Mısır Saraylarından cariye olarak çıkmış ve müminlerin Sultan annelerinden biri olmuş, hem de Hatice annemizden sonra Efendimize evlat veren tek eş o olmuş. O, Hz. İbrahim’in annesiydi.
Geçmişten geleceğe şefkatli ve nurlu bir iz. Temiz tertemiz annelerimiz…