Hasretîm, göremem nurlu yüzünü
sevgîn yüreğîmî dağlıyor annem…
Dînlesem sesînî tatlı sözünü
gurbet yüreğîmî dağlıyor annem…
Akşam yuvasına dönerken kuşlar
bükerîm boynumu bîr hüzün başlar Süzülür
gözümden mahzunca yaşlar
gurbet yüreğîmî dağlıyor annem
O ana-baba kî yorgan yerîne gönülle…
O ana-baba ki yorgan yerine gönüllerini evlatlarının altına sermişler. O ana-baba ki bütün ömürlerince evlatlarının etrafında pervaneler gibi dönmüş. O ana-baba ki ağzına atacağı bir lokmayı kendi yememiş, evladına yedirmiş. O ana baba ki gece uykularını terk ederek evladının beşiği başında ninniler söylemiş.
O ana baba ki kendi derdini unutmuş, bütün ömrünü evladının saadetine vakfetmiş. Annenin gelinciklere benzeyen taze yüzü, evladının çileleriyle sararmış, selvi gibi boyu yavrusunun yükü altında iki büklüm olmuş, çocuğunun derdiyle gece uykusu gündüz istirahati elden gitmiş.
Ey can anne çocuk için rahmet ağacıdır. Anne bal akıtan bir petektir. Ey benim canımdan çok sevdiğim annem anam benim. Yüreğim bugün yine susmadı bağırdı feryat etti anam. Seni sordu ne olur, çağır yanına özlemin yaktı, gurbette sensiz kaldım anam.
Anne gözlerim gözlerini saçlarım şefkatli ellerini arıyor. Yavrum deyişin kulaklarımda çınlıyor. Yanaklarıma süzülen yaşlar yanan yüreğime bir hançer gibi saplanıyor anam. Dayanamıyorum anne otururken kalkarken yatarken sen varsın yanımdasın anam.
Kollarıma gel yavrum diyorsun, koşmak bağırmak geliyor içimden anam. Ama hayallerim elimde soluyor bir gül misali anam. Boynu bükükçe anne bir ara akşam olur gözlerimle dalarım uzaklara. Yüreğimden çıkan sevgi Güvercin süzülür hayal âleminde. Sonra gözden kaybolur birden cız diye bir ses yükselir yüreğimin derininde. O anda anlarım ki gönül güvercini seninle hasbihalde mutlu olur etrafa gül tebessümleri dağıtırım. Rabbime şükrederim anne.