THIRSTY AS A DESERT’S PAIN
I MISS YOUR TOUCH LIKE POURING RAIN
WHEN CLOUDS COME IN THEY CRY ALL NIGHT
AND GIVE ME TEARS TO FILL MY EYES
THE FOOTPRINTS THAT YOU LEFT HAVE STAYED
ABOVE THE SAND BENEATH THE WAVES
LONG AFTER TIME HAS LET THEM GO
I’LL WAIT FOR TIDES TO GUIDE YOU HOME
DIZZY AS THE TEA I BREW
MY MIND STIRS ROUND WITH THOUGHTS OF YOU
AND LIKE THE MELTING SUGAR CUBES
YOU DISAPPEARED AND LEFT ME TO
YOUR FACE AND FORM IS ALL I SEE
IN SILHOUETTES OF SCOLDING STEAM
AT NIGHT THE KITCHEN CANDLES GLOW
AND SHINE A LIGHT TO GUIDE YOU HOME
Çölün acısı kadar susuzum.
Dokunuşunu özledim bardaktan boşalırcasına yağan yağmur gibi
Bulutlar bir araya geldiğinde
Ağlarlar tüm gece
Ve gözyaşlarını ver doldurayım gozlerim gözlerimi.
Bıraktığın ayak izleri duruyor.
Dalgaların yanındaki kumun üstünde.
Uzun süre sonra zaman onları bıraktı.
Gelgitlerin sana yol göstermesini bekleyeceğim.
Demlendirdiğim deniz kadar baş döndürücü.
Aklım senin düşüncelerinle karışıyor.
Ve eriyen şeker küpleri gibi.
Yok olup terk ettin beni.
Tüm görebildiğim senin yüzün ve bedenin.
Öfkeli bir azarlayışın karaltısında.
Gece mutfak mumları parlar.
Ve bir ışık saçar sana yol göstermek için.
Caddeye su döktüm.
Sevgilim geliyor benim, toz olmamalı.
Bırakın gelsin, bırakın gitsin.
Ama bizim aramızda kelimeler olmasın.
Uzakta ve yalnız.
Sana yol gösterecek olan yıldızlara güveniyorum.