Söyleşirken Cebrâil île kelâm
Geldi Refref önüne verdi selâm
Aldı ol şâh-ı cihâm ol zamân
Sidre’ye gitti ve götürdü hemân
Bir fezâ oldu o demde rûnümâ
Ne mekân var anda ne arz-u semâ
Kim, ne hâlidir, ne mâlî, ol mahal
Akl-ü fikr-etmez o hâlî fehm-ü hâl
Ref olup ol şâha yetmiş bin hicâb
Nûr-ı tevhîd açdı vechinden nikâb
Her birisinden geçerken îlerû
Emr-olundu Yâ Muhammed gel berû
Çünki kamûsun görüp geçti öte
Vardı îrişdi ol Ulû Hazrete
Şeş cihetden ol münezzeh
Zülcelâl Bî kemû-keyf âna göserdi Cemâl
Zaten ol sultân-ı mâzâğal basar
Eylemişdi Hakk’a tahsîs-i nazar
Âşikâre gördü Rabbül-İzzetî
Âhiretde öyle görür ümmetî
Bî hurûf-ü lâfz-u savtsol pâdişâh
Mustafâ’ya söyledi bî iştibâh
Dedi kim matlûb-ü maksûdün benem
Sevdiği cân-ile mâbûdün benem
Gece gündüz durmayub istediğin
Nola kim görsem cemâlin dediğin
Gel habfbim sâna Müştâk olmuşam
Cümle halkı sâna bende kılmışam
Ne murâdın vâr>-ise kîlam revâ
Eyleyem bir derde bin türlü devâ
Mustafâ dedi eyâ Rabb-î Rahîm
Vey hatâ pûş-ü atâsı çok kerîm
Ol zaîf ümmetlerim hâlî nola
Hazretine nîce anlar yol bula
Gece gündüz işleri isyân kamû
Korkanm ki yerleri ola tamû
Mü’min olanların çoktur cefâsı
Âhirette olur zeuk-ü safâsı
On sekiz bin âlemin Mustafâ’sı
İsmi güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen
Kürsü’nün üstünde cevlân eyleyen
Mi’râcında ümmetini dileyen
Adı güzel kendi güzel M uhammed
Yâ İlâhî hazretinden hâcetim
Bûdurur kim ola makbûl ümmetim
Hakk Teâlâ’dan erişdi bir nida
Yâ Muhammed ben sanâ kıldım atâ
Ümmetini sâna verdim ey habıb
Cennetimi anlara kıldım nasîb
Yâ habîbim nedir-ol kim diledin
Bir avuç toprağa minnet meyledin
Ben sanâ Müştâk olunca ey şerif
Senin olmaz mî dü-âlem ey lâtif
Zâtıma mir’âdedindim zâtini
Bîle yazdım âdım-lle âdini
Hem dedi kim Yâ Muhammed ben seni
Bîlûrem görmeğe doymazsın benî
Avdet-edûp da’vet-et kullanmı
Tâ gelûben göreler dîdânmı
Sen ki mi’râcveyleyûb-etdin niyâz
Ümmetin miracını kıldım namaz