Bu çeşme; Çifte Merdiven mahallesinde Akıncı Mescidinin doğusunda üç bina aşırı idi. Akmcı mescidinin bitişiğinde Serposun evi, onun bitişiğinde küçük Santorcunun evi, sonra Mahmud ağa furunu vardı. Çeşme zivane kemerli muntazam kesme taşla yüksekçe yapılmıştı. Üstünü Sayeban şeklinde bir saçak örterdi. Çeşmenin önünde geniş bir yalağı vardı. Yol seviyesinden yüksekçe olan çeşmeye üç tarafından üçer basamaklı merdivenle çıkılırdı. Ayna taşının üstünde bir kitabe bulunduğunu hatırlarım.
Bir Selçuk eseri olduğu muhakkak idi. Çeşmeden sonra Ermeni mektebi gelirdi. Topkapı sarayı arşivinde gördüğümüz bir vesikaya göre bunlara « Ermeni şeklinde Karamanlılar » denilirdi. Bunlar Abbas oğullarının Bizans sınırları üzerine yerleştirdikleri Oğuz Türklerinin torunlarıdır.
Mektebin karşısında Şems-İ Tebrizî zâviyesine giden yol açılırdı. Bu sokağın solunda da Güher-taş’m Mevlâna ve evlâdı için yaptıkları medrese vardı. Tahminimize göre Mevlâna bu çeşmenin suyunu içerdi. Buraya MEVLÂNA KÜLLÎYESt denebilir. Mevlâna Akıncı mescidinde namaz kılardı. MEVLÂNA ZÂVİYESl de burada idi.