Hacı Ali dâr-ül-huffazı; Şerefşirin mahallesinde ve Şeref-ed-din Câmii-nin tam karşısmdadır. Dâr-ül-huffaz muntazam kesme taşla, sağır kubbesi tuğla ile yapılmış ve sonradan kurşunla kaplanmıştır. Güneye açılan kapısının mermer kemeri yedi zıvanalı taşla işlenmiştir. Kapının üstündeki kitabe yeri boştur. Eskiden kapının önünde mini mini bir kubbenin bulunduğu kapının yanlarındaki kemer tırnaklarından anlaşılmaktadır. Dâr-ül-huffazdan kuzeye ve güneye ikişer, sağa ve soluna üçer pençere açılır. Dâr-ül-huffazm şimal tarafında bir de ocağı vardır.
Binayı devrinin bize temiz olarak gelen kıymetli bir yadigârı gibi kabul etmeye mütemayilim. (Muallim hane) adını da alan binanın sağındaki çeşme Yavuz’un KONYA’da yaptırdığı On bir çeşmeden birisi idi. Aynataşı yekpare idi. Elli üç sene kadar evvel önüne konulan havız Akmescid önünde Alâeddin tepesinin eteğinde bir hamamdan alınmış büyük bir kitabe taşından yapılmıştı. Havuzun altında yazılar duruyordu. Dâr-ül-huffazın ANKARA vakıflar umum müdürlüğü arşivinde 594 numaralı defterin 12 nci sahifesinde 832 yılı recebinin başlarında tanzim edilmiş Arabça bir vakfiyesi vardır. Bu vakfiyenin bir suretini de KONYA vakıflar müdürlüğündeki beş numaralı defterin 308 nci sahifesinde bulduk, vakfiyede vâkıf (Elhac Ati ibn-i Mehmed ibn-i Salih) şeklinde geçer. Dâr-ül-huffazda Cuma ve Bayramlardan başka her gün On talebe tecvid üzerine Kuran okumasını öğrenecekler ve ezbere çalışacaklardır. Dâr-ül-huffaza alınacak talebeyi REİS-ÜL-HUFFAZ seçecektir.
Bunların yaşları 16 dan aşağı olmıyacaktır. Eğer vâkıfın evlâdından ehliyetleri olursa bunlar tercihan alınacaklardır. Vâkıfın erkek evlâdının en büyüğü ve en iyi kuran okuyanı REÎS-ÜL-HUFFAZ seçilecektir. Eğer vâkıfın erkek evlâdı bulunmazsa KONYA KADISI’nın seçeceği adam reisül-I huffaz olacaktır. Hacı Ali; dâr-ül-huffazı’nm ve talebenin masraflarını karşılamak için dâr-ül-huffazm yanındaki hamamın bitişiğindeki dükkânla iki çiftlik vakfetmiştir. Bunların birisi Konyanm bir saat doğusunda Haşan köyü çiftliği öteki de şehrin dört saat batısındaki Devletşah çiftliğidir. Bu ikinci çiftlik Kiçi Musine köyü sınırı üzerinde ve Başara ırmağı kenarındadır.
Dükkânın geliri talebeye sarf edilecek, Çiftliklerin hasılatı da Beşe bölünerek ikisi dâr-üt-talimin tamirine, ikisi Şeyh-i huffaza, birisi de mütevelliye -ki bu aynı zamanda şeyh ve muallimdir. – verilecektir.
Gerek KONYA vakıflar müdürlüğündeki gerekse ANKARA vakıflar umum müdürlüğündeki vakfiye suretleri imlâ hatalarile doludur. Kopyacı has isimleri okunamıyacak kadar karıştırmıştır. Vakfiye Türk Arapcasiyle ve bozuk bir üslûpla yazılmıştır. Bir yerinde yazıldığı devrin ağzına uymıyan gibi cümleler vardır. Bu cümlelerin yukarı taraflarına bağ lantıları da zaifdir. Ya müstensih okuyamadığı için bazı cümle ve kelimeleri atlamıştır veyahut sonradan vakfiye bir tahrife uğramıştır. Bizim bu ikinci mütalaamızı ve tahminimizi kuvvetlendirecek sebeblerde vardır.