Bu türbe; Ferhuniye mahallesinde Başarabey mescidinin doğusundaki Çıkmaz sokağın içindedir. 30 kapı numarasını taşır. Âdi taş ve kerpiçle ya-ipmiş, karadam örtülü bir binadır. İçinde de âdi çamurla sıvanmış bir san-Kukadan başka bir şey yoktur.
Bitişiğinde Halil’in evi vardır. Yapının hiç bir mimarî ve tezyini kıymeti yoktur. Fakat büyük ve tarihî bir yadı vardır. Burası Selçuklular devrindeki Konyanm en mâmur bir semti idi, buraya Ertaş kapısı içi ve önü denilirdi. Şimdiki memleket hastanesinin karşısındaki eski yıkılan hastahane-nin havlu dıvarma bitişik olan çeşmenin yerinde Konya dış kalesinin en işlek kapılarından biri olan ( Ertaş kapısı ) vardı. Kapının dışında PARSANA, ve MUSALLA tarafında ( HARMAN-I SULTAN ) denilen şehrin bir gezinti yeri vardı. II. Bayezid’in oğlu Konya valisi sultan Şehinşah burada bir mescid, Sultan Cem de muhteşem bir köşk yaptırmışlardı. Kapının dışında GÖMEÇ HATUN MEDRESESİ, FENARÎ HAMAMI, FENARt MEKTEBİ gibi irfan ve sıhhat müesseseleri bulunuyordu. Kapının içinde;. Müneccim Esîr-id-din’in, Çeşnigir Bedr-üd-din’in, Sahib İsfahanî’nin Sultan Keykâvüs’ün kızı Fatma hatun’un ve daha bir çok Selçuk devlet adamlarının ve asil zadelerinin geniş bahçeli konakları, Başarabey, Davutağa—Sakahane mescidleri, Taç-vezir hankah ve medresesi, Hıdır ilyas ve Şazbey ağa zaviyeleri, Keykâvus kızı türbesi vardı. Bütün bunların sonunda da Karatayı’-nın muhteşem mâmuresi, Selçuk Sarayı ve iç kalesi merasim kapısı bulunuyordu.
KARAMAN İLÎ’nin hemen her kasabasında; birer Meydan JPf ırcr de (Hızırilyaslık), (hızırlık) vardı. AKŞEHİR, LÂRENDE, EREĞLİ ve KAYSERİ’de ki Hızırilyaslıkları kitabımızın başka kısımlarında g
KONYA’nm HIZIRİLYASLIĞI’m da burada buluyoruz. Bu zaviye için Selçuk emirlerinden Kemal-ed-din Ofiulbey 646 H. çok gelirli bir vakıf tesis etmiştir.
ANKARA vakıflar umum müdürlüğü arşivin-de bulunan 601 numaralı defterin 193l üncü sayfasında 254 sıra numarasında 646 yılı cumadelahiresinin m orta uşrinde (Onda birinde) yapılmış bir vakfiyesi vardır. Vakfiye 3 Temmuz 1323 yılında vakıf kütüğüne kaydedilmiştir. Bu vakfiyenin bir suretini de KONYA vakıflar müdürlüIüğünde bulunan 5 numaralı defterin 22 inci yaprağında buluyoruz. Bu defterlere esas teşkil eden tumar halindeki vakfiye sureti de KONYA vakıflar müdürlüğü kasasında saklıdır. Cahil ve Arabça bilmiyen bir adam m kopye ettiği ve yine ilk kopyeci kadar bilgisiz kâtiplerin vakıf defterlerine kaydettikleri bu vakfiyyede bir çok hatalar vardır. Kâtipler, bu pek mühim vak-fiyyeyi kopye değil bilme-1 dikleri bir dille yazıldığı için onu anlamıyarak adeta nakşetmişler. Biz, Konya tarihinin bir çok kör düğümlerini çözecek olan bu vakfiyye üzerinde çok çalıştık. Birkaç has isim müstesna olmak üzere hemen hepsini okumaya ve evkafın yerlerini bulmaya muvaffak olduk.
Vakfiyyeye göre Kemal-ed-din Oğulbey; Ertaş diye maruf olan Çaşnigir kapısı dahilindeki HIZIRİLYAS ZÂVİYESÎ’ne şunları vakfetmiştir:
1 — Zâviyenin altındaki bahçedeki hissesini. Bu bahçeyi kısmen Çaşnigir Bedr-ed-din’in ve Isfahanlı Sahibin evleri sınırlamaktadır.
2 — Akşehirde bir köy
3 — Konyanın içinde Hoca Hasan-ı Sultanî hanına bitişik altı dükkân. Bu dükkânların doğusunda Hoca Haşan mescidi (3) ve cadde bir tarafında da Eb-ül-Fazl (İplikci) Câmii vardır.
4 — Yine burada Hoca Haşan hanının karşısında sınırları bir taraftan vakfa, öbür taraftan Eb-ül-Fazl’m evine müntehi olan iki dükkân vardır.
5 — Konyada Doğancılar çiftliği.
6 — Kırk kilse ve Sandıklı köylerindeki hisseleri
7 — Konya haricinde dört tahta bağ.
8 — Konyanın içinde ( J ) mescidinin yakınında ve Ağa hamamının (5) karşısındaki arsa.
9 — Konyamn içinde bir tarafta lala Ruzbe ve ve Şems-ed-din Gazi
vakıfları bulunan bir dükkân.
10 — Şehir haricinde,.. (1) Hankahı karşısındaki bir tarla
11 — Konyamn içinde bir sınırında Çaşnigir Bedr-ed-din*in ve Zehra
hatun’un mülkleri bulunan altı ev
12 — Ertaş kapısının haricinde Gömeç hatun medresesinin, Dâr-üş-şifa
vakfının ve hamam arazisinin sınırlandırdığı tarlanın tamamıdır.
Kemal-ed-din Oğulbey hayatta iken vakfının mütevelli ve nazırı kendisi, öldükten sonra oğullarının ve oğullarının oğullarının en büyüğü ve en iyisi, eğer evlâdı bulunmazsa âzadlılarının çocukları olacaktır. Vakfın geliri ile evvelâ zâviye ve evkafın iman temin edilecek, geri kalanı da dokuz hisseye ayrılarak üçü tevliyet hakkı, beşi – erkek ve kadın – evlâdına nezaret hakkı, biri de peygamberin ve vâkıfın ruhu için kur’an okuma hakkı olarak verilecektir.
Bu vakfiyye Selçuk tarihinin şimdiye kadar ilim âlemine temamen kapalı kalan bir çok noktalarına projektör tutmaktadır. Bunları kitabımızın başka yerlerinde ilgili âbidelerle beraber tetkik edeceğiz. Burada şu büyük hakikati ilim dünyasının önüne koyuyoruz :
PARSANA ile ıMusalladaki GÖMEÇ HATUN TÜRBESİ arasında; Gömeç hatun medresesi, Fenarî hamamı, Fenarî mektebi, Dâr-üş-şifa ve hankah vardı. Buraya Gömeç ana medresesinden dolayı Medrese mahallesi, bazan da Hankah mahallesi denirdi. Hâlen de bu mahalle MEDRESE MAHALLESİ adını taşır. Buradaki mektebin aslı Fenarî mektebidir.
Fâtih’in tlyazıcı defterinde bu zâviye; Hızırilyaslık vakfı şeklinde geçer. Ve Hoşafçılar çarşısında Eb-ül-fazl ( İplikçi ) camiine bitişik dükkânların yer mukataalarının bu vakfa ait olduğu tasrih edilir. 906 H. 1500 M. tarihli il. Bayezid tahririnde de vaziyet aynıdır.
Yalnız bu yazımda tevliyetin oğullarında olduğu gösterilmiştir.
KONYA Vakıflar müdürlüğünde bulunan bazı kayıtlarda bu tekke ve yanındaki mezarlığın Timur Emir beye ait olduğu gösterilmiştir. 21 Şubat 1292 yılında Kemal mühürlü bir tezkere ile KONYA evkaf muhasebeciliğine yazılan (49) Numaralı bir tezkerede HIZIRÎLYAS ZÂVİYESİ’nin evlâdiyet ve meşrutiyet üzere tevliyet ve nezaret ve cüz okuma ücretlerinin Mehmed 0ğ. Süleyman’da olduğu ve bu adamın cüzhanlık yapmaktaki aczi dolayısiyle bu zâviyenin Hacı Hafız Süleyman efendi’ye tevcih edildiği bildirilirken şöyle bir müşkülün halledilmesi de istenilmektedir:
KONYA’da Emir Nasib demekle meşhur Seyyid Hızır’ın vakfının günde on iki akçe ile cüzhanlığı 10 şaban 1134 tarihinde Osman efendi’ye tevcih edilmiştir. HIZIRÎLYAS ZÂVİYESt hakkında evkaf nezaretinde bir kayıdyoktur. TAŞKAPI (1) içindeki HIZIRÎLYAS ZÂVİYE’si vakfından KONYA çarşısında on iki dükkânın gelirinin dokuza ayrılarak bir sehminm kur’an okuyana verilmesi hakkında Defter-i Hâkanîde bir kayıt vardır. Hızır ilyas ile «Emir Naib» denilen Seyyid Hızır başka başka mıdır, yoksa aynı vâkıf mıdır ?
l KONYA vakıflar müdürlüğü bu müşkili nasıl halleti bilmiyoruz ama bizim tetkikimize göre NAİB HANKAHI ile HIZIRÎLYASLIK ayrı ayrı-dşrlar. Fakat bunların birbirine muttasıl olması ihtimali vardır. Fâtih’in ve III Bayezid’in KONYA TAHRİR defterlerinde NAİB HANKAHİ ile HI-ZIRİLYASLIK vakıflarını ayrı ayrı göstermişlerdir. III. Murad’m tahririnde de bu hankahm bulunduğu fakat geliri olmadığı için şehirdeki salih kimselerin oturmasına tahsis edildiği bildirilmektedir. II. Bayezid devri tahririnde AKŞEHİR’de ( juköyünün de bu hankahm bir geliri olduğu gibi Hoca Fakıh civarında, Meydanda, Selverde, Alakapıda, Hoca Fakıh de tarlaları ve Meramda bir de bağı bulunduğu açıkça gösterilmiştir. Mukbil hankahınm yeri de bu vakfındır.
KONYA vakıflar müdürlüğünde bulunan 6/Mayıs/1314 tarihli mütevelli vekili Sarı Hafız zade Seyyid Ahmed’in mührünü taşıyan istidada «Hızırilyas hazretlerinin türbe-i şerifesi akdemden vuku bulan keşfiyat üzerine yeniden inşa kılınmış isede keşf-i evvelinde gösterilen 1095 kuruş idare edemediğinden…» denildiğine göre bu günkü türbe binasının ömrü ancak 64 yıllıktır.
Selçuklular devrinde yaşadığı muhakkak olan bu türbedeki gömülü zatın Emir Timur mu, yoksa Naib Seyyid Hızır mı olduğu hakkında kesin bir netice elde edemedim.
Türbenin adının delaletiyle bu zatın Seyyid Hızır olabileceği hakkmdaki İhtimal daha kuvvetlidir. AKŞEHİRMeki HIDIRLIK’ta da bir türbe vardır. Tarih adesesi; altında ( Yunus ) veyahud ( Imre ) adlı herhangi bir yatırı bulunan her sandukayı ( Yunus Emre ) gösterdiği gibi bizden uzaklaşan, bir türbesi veyahud herhangi bir hayır eseri olan her (Hızır) ve (İlyas) adlı adamı da ( Hızır ilyas ) şeklinde büyütmektedir. KARAMAN’daki ve AKŞEHİR’deki Şıh Yunuslar; Yunus Emre oldukları gibi AKŞEHİR’in batısında bir dağın eteğindeki türbede yatan Hızır da buraya HIZIRLIK adını verdirmiştir. Buraya (AYA BAKAN) türbesi de denir. HIZIR İLYASLIK TÜRBESÎ 1960 yılında KONYA eski eserleri sevenler derneği tarardan tamir ettirilmiştir.