HAN; Konyanın sekiz saat batısında ve KIZILÖREN köyünün önündeki yazının (Ovanın) ortasmdadır. Han; Konyadan Beyşehrine giden yolun üzerinde üçüncü merhale ve konak yeridir.
Han; tepeleri bazen pek dikleşen ve sertleşen bir dağ zincirinin ortasındaki (Yazının) önüne yapıldığı için bu günkü yaşıyan adı (YAZI ÖNÜ HANI) dır.
Hanın kapısı; batısındaki yazıya açılır. Önünde bir cmkırıklı kuyu ve geniş bir çayırlık ve harman yeri vardır. îçi, dışı, kubbeleri ve kemerleri tamamen muntazam kesme taşla yapılan han; Selçuk mimarîsinin bir şaheseridir. Bu d» ALTUNBA ve KIZILÖREN hanları gibi üç kısımdan müteşekkil bir plân üzerine yapılmıştır. Yalnız o iki handa ön kısımlar dar, arkalan genişti. Bunda onların aksine ön kısmı geniş, arka kısmı dardır. Hanın boyu dışarıdan 56, eni cepheden 26, Arkadan 18 metredir. Geniş kısmın boyu 42 metredir.
Hanın cephesinde 15 metre genişliğinde iki katlı bir çıkıntı vardır. Bu taşkın kısım hana aynı zamanda muhteşem bir antre yapar. Antrenin uzunluğu 2.80 eni 4.80 metredir. Antrenin »olunda beş metre eninde ve 3,70 metre derinliğinde dört kemerin üstünde yükselen MESCıD vardır. Mescidin altı sekiz dılı’lı taştan tonozludur. Bu gün kubbesi yıkılan mescidin cebheye ve dam tarafına birer penceresi ve hanın için de bir kapısı vardır. Kapısının üstündeki yekpare mermerde taşçı; sanatının bütün inceliklerini göstermiştir. Mihrabı da Selçuk devri taşçılık sanatının muvaffak bir eseridir. Antrenin üstünde yanındaki odaya bir kapısı ve cebheye penceresi açılan bir oda vardır. Bunun da sakfi çökmüştür. Medhalin sağında bir anbar odası, üstünde sakfi çökmüş iki pencereli başka bir oda vardır. Bu odaya da mes-cidinki gibi hanın içinden bir taş merdivenle çıkılırdı. Şimdi ikisinin merdivenleri de yıkılmıştır. Odanın içi oymalarla, hendesî şekillerle süslenmiştir.
Hanın; ortası geniş havlı olan yazlık kısmına 3.17 metre en ve 3 metre yüksekliğindeki taş kemerli bir kapıdan girilir. Kapının solunda mescidin altına raslıyan divarda bir sebil görülür. Sebilden hem içeriye ve hem dışarıya birer musluk vardır. İçeriden 25 metre boy ve 24 metre eninde olan yazlığın iki taraflarında araları bölünmüş kavsi kuzah gibi yüksek kemerli ve beşik örtülü dörder örtme vardır. Bölmelerin araları beşer, derinlikleri altışar metredir. Üstü açık olan havlının eni de 12 metredir.
Kızılören — Kandemir banının içerisinden bir köşe Kitabeye göre han 603 yılı*muharreminde (1206 M.) Sultan I. Key-husrev’in (1) ikinci defa hükümdarlığı zamanında Emir ( ^= Kandemir) tarafından yaptırılmıştır. Hanın üçüncü kısmını teşkil eden kışlığı üç boğdam üzerine yapılmıştır, içerden 26 metre boy, 15.60 metre eninde olan bu kısmın sağında ve solunda üçer metre 60 şar santim eninde Altışar kemerli birer kanat vardır. Orta boğdam altı metre enindedir. Boğdamların hepsinin sakfi muntazam kesme taşlajörtülmüş beşik örtüsüdür. Bu boğdamların sakf-lerini on fil ayağı ile divarlarla gömme olarak yerleştirilen kemer tırnaklar tutmaktadır. Orta boğdamın üstü temamen çökmüştür. Sağ ve sol boğdamlardan da ikişer gözün üstleri kısmen yıkılmıştır. Fil ayaklarında eski kale burçlarında dendanlık yapan bodur sütunlar kullanılmıştır. Han; umumî heybeti ile ALTUNBA ve KIZILÖREN hanlarından daha sağlamdır. Bu handa da gayr-i islamî devirlere ait mimarî eserlerin yıkıntılarından faydala-nılmıştır. Dedelerimizin yurd severliğinin, yurda bağlılıklarının taşlaşan birer âbidesi olan bu hanları tamir ederek iyi saklamamız lâzımdır. Malesef şimdiye kadar bu hanlar şarklı ve garbli hiç bir ilim ve tarih adamı tarafından tetkik edilmemiştir.
Mimarını da tespit edemedik, ölüm tarihi ve mezarı gibi resmi hüviyeti de şimdilik meçhul kalan bu hayır seven büyük adamı şu satırlarımızla biz ilk defa tarih ve ilim âlemine takdim etmiş bulunuyoruz. Han; yapılış tarihi itibariyle bizim KONYA’da tetkik edeceğimiz hanların en eskisidir. Fâtih’in, II. Bayezid’in, III. Murad’ın KARAMAN İLl tahrir defterlerinde bu han hakkında hiç bir kayda raslamadık. Hanın yapıcısı Kandemir’in de başka bir hayır eserini göremedik. Hanın etrafında eskiden mâmur köyler vardı, hanın kuzeyinde Iymir gaziler, güneyinde llalmış köyleri vardı. Bunlar zamanla dağılmış ve hepsi Kızılörene toplanmışlardır. Köylerin örenleri = harabeleri hâlâ görülmektedir.
Biz bu incelememizi 1944 yılında yapdık, bu hanlar hakkında 1951 yılında Tarih hâzinesi adlı mecmuamızın 11 inci sayısında «Konya Beyşehir yolunda iki selçuk hanı» başlığı altında (sahife 564—570 de) geniş malûmat \erdiK ve kitabelerini de neşrettik. Bu yazıya (12) de resim koyduk.