Türbe; îç Karaarslan, İbn-i Şahin mahallesinde çıkmaz sokakda, rahmetli Mehmed Salih zade Ali efendinin oğlu EyyÜb’ün bahçesinin içindedir. Türbe Mahnıtî Künbet tarzındadır. Sekiz yüzlü olan binanın kubbe eteğine kadar olan alt kısmı muntazam kesme taşla üstü tuğla ile yapılmıştır. Divar taşlarından bazılarının zamanla eriyerek döküldüğü görülmektedir. Künbetin alem ayağının sivri kısmı yıkılmıştır. Mahrut kısmında da yer yer çöküntüler hasıl olmuştur. Batıya açılan kapısının söveleri taşdan-dır. Kapısının üstünde bozukça bir Selçuk sülüsüyle şu iki satırlık Arapça kitabe okunmaktadır.
Türbenin içinde çini kaplamalı tek bir sanduka vardır. Sanduka çinilerinin renkleri ve süsleri itibariyle eşsiz denebilecek kadar muvaffak bir Selçuk eseridir. Kalbim burkularak kayıd etmek isterim ki bu pırlanta ayarındaki çinilerin mühim bir kısmı ihmal, bakımsızlık yüzünden kırılmıştır. Sandukanın üst kısmını mavi zemin üstünde beyaz ile kabartma olarak (KÜRSÎ) âyeti bir kuşak gibi sarmaktadır. Kuşağın altındaki 0,30 X 0,42 metre ebadında yeşil zeminli çinilerin üzerine mavi birer çini ile çakılmış gibi duran yıldız kabartmaları sandukaya çok çekici ve müstesna bir ahenk
vermektedir. Çinilerde bu günün moda kübik şekillerini buluyoruz. Necm-ed-din Karaarslan’ın ölüm tarihi; Sahip Ata’nın ki gibi sandukanın baş veya ayak ucuna yazılmış olması ihtimali vardı. Bu kısımdaki çinilerin bir kısmının kırılmış ve bir kısmının da çamurla sıvanmış olası yüzünden bu tarihi tesbit etmeğe imkân bulamadık.
Selçukluların ve Karamanoğullarmın bir çok türbeleri gibi bunun da altında bir cenazelik bodrum katı bulunması lâzımdır. Bu katın methali de bir çok eşitleri gibi türbe kapısının altına raslıyordu. Türbenin etrafı zamanla dolmuş olduğu için şimdi bu kapıdan hiç bir iz kalmamıştır. Yapılacak ufak bir kazı ile bu medhal açılırsa içinde kaç yatır bulunduğu ve bunların mumyalanıp mumyalanmadıkları da meydana çıkar. Türbe şimdi ev sahibinin bir üzüm, kavun, karpuz sergisi ve kiları halinde kullanılmaktadır. Türbenin ve sandukanın tamir edilerek bir müze haline konulması temenni edilir.
Türbenin iç kubbesi tuğla ile örülmüştür. Dört yüzünden dışarıya birer pençeresi açılır. KONYA vakıflar müdürlüğünde bulunan bir numaralı defterin altıncı yaprağında 934 umum numarasını taşıyan bir kayda göre bu türbe Klliç-arslan’m vakfı bir türbe olarak gösterilmektedir. Yine buradaki bir kayda göre KARAARSLAN MESCİDÎ’nin vâkıfı da Alâ-ed-din Keyku-bad’dır. Anadolu Selçuk sultanları arasında dört Klliç-arslan ve üç Alâeddin Keykubad vardır. Kayıdlarda bunlar tasrih edilmedikleri için söylenenleri tetkiksiz kabul edemeyiz.
Konyanın güneyindeki KARAARSLAN KÖYÜ bu türbede yatan zatıa adını yaşatmaktadır. Meşhur Selçuk ulusu Gühertaş’m türbesi de bu köyün sınırları içindedir.
Fâtih, II. Bayezid, Yavuz ve III. Murad adına yapılan KONYA Evkafı tahrir defterinde KARAARSLAN MESCÎD’lerine raslıyorsak da bu türbeyi bulamıyoruz.
Bizim tahminimize göre bu türbede medfun olan Karaarslan; yukarıda tetkik ettiğimiz DEVAT DARLIK ve SAHÎBLİK yapan Ziya-ed-din Kara-arslan’dır. Hükümdarların, Devlet büyüklerinin değişik ünvanlarla anılıp yazıldıkları hakkında bir çok örnekler vardır.