Karatayı medresesi Ferhuniye mahallesinde Alâeddin köşkünün kuzeyinde Tolaltı sokağından Memleket hastanesine giderken soldadır. Bu medrese Rum Selçukîleri başşehrinin baş eserlerinden birisidir. KARATAYI MÂMURESÎ; Selçuk mimarîsinin; taşı, sade vc sırlı tuğlayı, çiniyi birbirine kaynaştıran ve ahenkleştiren en mütekâmil bir tipidir.
Konyadaki Selçuk eserlerini iri daneii bir inci teşbihe benzetirsek Karatayı Medresesi onun pırlanta imamesidir.
Medresenin muhteşem ve heybetli kapısı Türk yapı an’anesine uyularak doğuya açılmıştır. Türk sanatkârının eli katı ve âsi taşları bir bal mumu gibi yumuşatmış, onlara hendesenin en zor şekillerini vermiş, mermerden ve renkli taşlardan bir şiir yaratmıştır.
İnsan bu güzel eser karşısında bedii heyecanın en yükseğini duyuyor, tâ gönlünden büyüleniyor. Bu şiirleşen taş veyahut taşlaşan şiir karşısında vecdin, istiğrakın cezbesine kapılmamak mümkün değildir.
Tak kapının eni 7.47, derinliği 2.17 metredir. PORTALİN derinliği 0.50, eni 3.43, asıl kapının ise eni 1,50 yüksekliği 2.47 metredir.
Mimar; bu tak kapıda Sahib Ata’nın dâr-ül-hadis ve Hankah kapılarında ve Bedr-ed-din Mus-lih’in Sırçalı medrese kapısında kullanılan Kiçimusuna (1) ve Ruzbehanı civarındaki yerli ve yumuşak taş yerine akmermerle sert başka taşları tercih etmiştir.
Bu tak kapı SULTAN ALÂED-DÎN CÂMÎİ‘nin üstünde (917 H. 1220 M. ) tarihli kitabeyi taşıyan şimaldeki kapalı havlı kapısının tekâmül etmiş ve daha inceleşmiş bir kopyası gibidir.
Eğer bir âbideye; vesikaya dayanmadan mimar yakıştırmak ve uydurmak cesaretinde bulu-nabilseydik tereddüdsüz diyebilirdik ki bu medreseyi de
I. Keykubad adına ALÂEDDÎN mâmuresini yapan mimar Hav-lan-i Dimeşkî yapmıştır.
Medresenin asıl kapısının çerçevesi som mermerden ve oluklu olarak yapılmıştır. Kapının üstünde beyaz mermer ve mor taştan yedi parça halinde zıvana ile biri birine geçen ve altında hafif bir boşluk bırakan düz kemer vardır.
Kapının çerçevesini ve üstündeki sathı üç taraflı som mermerden kita-beli bir süs sarar. Bu kısmın üzerine yaprak halinde 37 şekil işlenmiştir. Ve hepsine girift bir Selçuk sülüsüyle peygamberin az kelimeli çok mânalı ve ifadeli büyük sözleri kazılmıştır.
Molla Câmî HADÎS-Î ERBAİN tercümesinde bu hadislerden bir çoklarını nazmen Farscaya çevirmiştir.
Portalin sağında ve solunda oyulmak suretiyle yapılan burma iki sütun ve üstlerinde Korent nizami gibi akant ve enginar yapraklı başlıklar görülür. Sütunların dışlarında beyaz mermerle ve renkli taşlarla mozayık şeklinde işlenmiş iki Pano vardır. Bunlarda Oğuz Han’ın 24 kolundan AFŞAR oymağının KUTLU ONGUN’u olan ÎSVASTİKA’dan yabılmış kabartma süsler görülür. İsvastikalar ikişer sıra halinde sekizer defa tekrarlanmıştır.
Garpte Gruva Gamme, Gamalı haç ve Çengelli haç da denilen bu mukaddes işaretlerin bacakları yekdiğerine yapıştırılmak suretiyle müstesna bir ahenk temin edilmiştir, işaretlerin ortalara rastlayan üçer yerine tavla zarı şeklinde renkli taşlar oturtulmuştur. Uç tarafları ince ve zarif kabartmalarla süslenmiştir. Bunların üstlerinde fevkalâda cazip ince çerçevelerin sardığı iki müstatil vardır.
Yazıların aralarına yapraklar ve çiçek dalları serpiştirilmek suretiyle insicam arttırılmıştır.
Kapının üstünde kemere doğru daralan dişili ve erkekli mukattaralar, Türk taşçılığının o devrin başka yapılarında rastlanmayan yüksek örnekleridir. Altı sıra halindeki bu oyma ve kabartmaların her sırasında başka başka şekiller kullanılmak suretiyle yeknesaklık giderilmiş ve çok çekici bir üslup yaratılmıştır. Dişi tarafı galip gibi görünen bu istelaktit salkımları bütün vuzuhları ve temizliklerini muhafaza ederek bize kadar gelmişlerdir. Yalnız en üstteki sırada ortadaki bir salkım patlamıştır, istelaktit müsellesinin iki tarafında; açılan bir sahnenin dantelli perdelerine benziyen oymalar dikkate çarpar. îstelaktitlerin üstündeki beyaz kemer iki renkli bir birine geçen iki şerit gibi ak ve mor mermerle örülmüş ve işlenmiştir. Karşıdan bakan kemerin; ayrı ayrı taşlarla yapıldığını değil iki renkli taşın mum gibi eritilerek bir birine geçirildiğine hükmeder.
Şerit lokmalarının geçmelerinde yüksek bir itina ve titizlik gösterilmiştir. Kemerin bağlantı taşının tam üstüne mermerden bir göbek oturtulmuştur. Kemerin iki yanlarındaki Üçgenler birer kabartma göbekle ve mor, beyaz taşlardan geçme şekillerle beslenmiştir. Tak kapıyı dört tarafından oyma ve kabartma hendesî şekillerle, yıldızlarla bezenmiş bir çerçeve sarar. Kemerin üstünde kapıyı boydan boya dolduran bir kitabe vardır. Kitabe on parça taş üzerine selçuk sülüsü ile hâkkedîlmiştir. Hattaat kitabeyi ayrı ayrı taşlar üzerine istif etmek mecburiyetinde kaldığı için bazı harflerin ve kelimelerin daha büyük yazılmış ol-masından bazı parçaların sonradan yapıldığı mânalarını çıkarmak doğru değildir.