Mâbed; AHMED FAKlH MAHALLESÎ’ndedir. Taşla yapılmış, üstü çatı Örtülüdür, önünde gödene taşından yapılmış dört kemerli bir son cemaat yeri vardır. Bu kitabeye göre 1170 H 1756 M yılında yapılan mâbedin 1926 tarihinde yenilendiği anlaşılmaktadır. Mâbed 1176 yılında başlanıp bitirildiği için 1170 de yapıldığı doğru değildir. Yalınız mâbedin çini mihrabı eskiden kalmıştır. Sağındaki tek şerefeli minâresinin küpüne kadar olan kısmı taşla, üs tarafı tuğla ile yapılmıştır.
Minâre İbrahim Efendi’nin vefatından bir sene sonra yapılmıştır.
Şerefesi altında tuğla istalaktitler ve mavi çiniden süsler görülür. Minâre ilk mâbede âiddir. Mâbedin sağ ve soluna ikişer sıra halinde altışar ve kıble tarafına altda iki üstte üç penceresi vardır. Mâbedin sağ dıvarında bir çatlak hasıl olmuştur. Mâbedin solundaki medresesi yıktırılarak yeri bir park haline konmuştur. Mâbedin kıble ve sağ tarafını saran mezarlık da kadırılmıştır.
Sağında yalınız üç mezar kalmıştır. Bunlardan birisi mâbedin bânisi KONYA MÜFTÜSÜ Hacı İbrahim Efendinindir. Nakip İbrahim Efendi 1177 H 1763M yılında ölmüştü. İbrahim Efendinin KONYA vakıflar müdürlüğündeki 3 numaralı defterin 402 sahifesinde Vefatından bir sene evel 1176 yılı recebinin 27 inci günü tanzim edilen Arapça yedi sahifelik bir vakfiyesi vardır. Bu vakfiyenin bir sureti de ANKARA vakıflar umum müdürlüğü arşivindeki 590 numaralı defterin 207 nci Sahifesinde kayıdlıdır.
Vakfiyede AHMED FAKIH mahallesindeki yeni yaptırdığı konağının bitişiğine bir CÂMÎ, on beş odalı bir MEDRESE, ÇADIRVAN ve çeşmesinin kuzeyine bir MEKTEP ve 1263 yılında da KONYA’nın DEBBAĞHANE, AHMED DEDE, SÜTÇÜ, POLATLAR MAHALLELERİNDE birer çeşme yaptırdığı tasrih edilmektedir.
İbrahim Efendi’nin Câmii’nin bitişiğine yaptırdığı ve vakfettiği evi; sınırları içine, biri büyük biri küçük iki kasrı, bir hamam ve bir serdabı, iki ahırı, bir samanlığı, iki odun anbarını iki develik örtmesini, muhtelif aşçı odaları, yedi tahta üzüm bağı, dört dönüm bostan yerini, birisi büyük iki havızı, su maksimini fiskiye ve fevvareleri olan muazzam bir saray halindedir.
İbrahim efendinin Mâmur esi; tesis ettiği gelir itibariyle KONYA’nm en zenginidir. Şehrin muhtelif semt ve mahallelerinde ve ILGIN’da bir çok dükkânlar, hanlar vakfetmiştir. Yüzbeş odalı, Mescidli yeni han da bunların arasında idi. Evkafının bir kısmının yerine şimdiki buğday pazarı yapılmıştır.
Hayatta iken evkafının mütevellisi ve medresesinin müderrisi kendisi olacaktır. Vefatından sonra konağının menfeatleri ve oturma hakkı, medresesinin müderrisliği câmiin imamlık ve meşihatı Oğlu Seyyid Mehmed Emince şart koşulmuştur. Bundan sonra müderrislik erkek evlâdının en salihine verilecektir. Tevliyet ve konaktan faydalanma hakkı birinci batında erkek evlâdına, bulunmazsa kız evlâdına, bunlar da bulunmazsa âzadlılarmın erkek evlâdına, erkekleri yoksa kız evlâdına aittir. Eğer bunlar da bulunmazsa konaktan üç fakir âlim istifade edecektir. Yenilenen mektebi bu gün ayaktadır. İbrahim efendinin sağındaki mezar taşı 1180 H. 1766 M. yılında ölen refikası Râbia hatuna aittir.
Solundaki mezarda evlâdından 1210 da ölen bir zat medfundur.
ANKARA vakıflar umum müdürlüğü arşivinde 484 numaralı defterin 394 ncü sahifesinde 36 sıra numarasında 1127 yılı rabiülahirinin sekizinci günü tanzim ve ANADOLU KADIASKERÎ İmam zade [Mehmed efendi tarafından tasdik edilen türkçe bir vakfiye vardır. Vakfiyeye göre toplanan dört yüz kuruşun ribhi ile İBN-Î SALÎH MAHALLESİ’ndeki çeşmeye kendi çeşmelerine akan suyun altıda birini vermeye razı olmuştur. Bu çeşme aynı mahalledeki MÜFTÜ ÇEŞMESİ‘dir ki kitabımızda ayrıca gösterdik.