Câmi; TÜRBE-Î MEALÂNA civarında kendi edim verdiği mahallede 220 numaralı sokağın içindedir. Mâbedin kıble ve yan dıvarları gayri muntazam taş ve tuğla ile karışık olarak yapılmıştır. Solundan SİYAVUŞ SULTAN TÜRBESİ’ne sağından da zâviyenin matbahına bitişmektedir. Matba-hın mermer çerçeveli kapısının üstündeki kemer bağlantı taşında ve ifci yanlarında tabak şeklinde çok muvaffak üç kabartma vardır. Mâbedin son cemaat yerini üç kemerin ve iki mermer sütunun yükselttiği üç kubbe örtmektedir. Ortadaki kemerin sağında ve solunda mermerden işlemeli çok zarif birer göbek vardır. Sütun başlıkları istalaktitlidir. Mâbedin tek şerefeli’tuğla minâresi son cemaat yerinin sağındadır. Minâre-nin^ küpüne kadar olan kısmı taşla yapılmıştır. Şerefe ve külâh altında mavi çinilerden süsler görülür. Mâbedin eski minâresi yıkıldığı için bu mi-□ârenin üst kısmı yeniden yapılmıştır. Mâbedden sağına ve soluna bireri altında olmak üzre ikişerden dört, kıble tarafa da üç pencere açılır. Mâbedin kapısı çok muhteşemdir. Söveleri mermerdir. Kemeri mavi ve beyaz mermerle zıvanalı olarak örülmüştür Bağlantı taşı kabartmalıdır.
Mâbedin sağındaki bina zâviyenin matbahıdır. Beş on sene evvel burasını bir sütçü kiraladığı için halk süthane demeye başlamıştır. Müze kütüğüne de o şekilde geçmişse de bu adın müessese ile hiç bir alâkası yoktur. Mutbahm kapısı mermer çerçevelidir. Kemerinin bağlantı taşında ve iki yanlarında tabak şeklinde oyma süsler görülür.
Mâbedin sağındaki bina zâviyenin matbahıdır. Beş on sene evvel burasını bir sütçü kiraladığı için halk süthane demeye başlamıştır. Müze kütüğüne de o şekilde geçmişse de bu adın müessese ile hiç bir alâkası yoktur. Mutbahm kapısı mermer çerçevelidir. Kemerinin bağlantı taşında ve iki yanlarında tabak şeklinde oyma süsler görülür.
Mâbedin kuzey tarafında muntazam kesme taş yapılı ve tonoz örtülü üç dili* üzerine yapılmış 12 odadan müteşekkil bir zâ-viye vardır. Zaviye ve mutbah KONYA’mn bize kadar gelebilen en eski Osmanlı eserlerindendir.
Çok iyi muhafaza edilmeleri lâzım gelirken teessürle öğreniyoruz ki Evkaf idaresi burasını iki bin lira gibi az bir paraya satmıştır.
Arşiv vesikalarına göre . zâviye mescitten ve bânisi henüz vezir olmadan evvel fyapılmıştır. Eski kayıtlarda (PİR MEHMED BEY ZÂVİYESİ) şeklinde geçer.
AKSARAYLI Pir Mehmetl bey; zâviyesini3 Mevlâna menzumesi evkafı arasında bulunan, (Siyavuş Sultan dolap yeri) diye meşhur olan arsa üzerine yaptırmış ve Mevlâna evkafına her sene muayyen bir yer icaresi tanımıştır.
Zâviyenin eskiden doğuya ve batıya kemerli birer umumî kapısı ve ortasmda Yavuz’un getirttiği sudan istifade eden şadırvanı vardı. Mâbedle zâviye önünden yol açılırken bu kapılar ve şadırvan kaldırılmış* men-zumenin ahengi bozulmuştur.
Zâviyenin kuzey doğusunda HAMAM vardı. Bu hamamın karşısında da – Belediyeye hâl binası olup bir zaman askerî hastahane olan bu yerdede –ŞİFAHANE vardı. Şimdi hamamın yıkıldığın^ hatta varlığını bilen ihtiyarlar bile yoktur. Hamamda zâviyeye inen misafirler ve Mevlâna dergâhı dervişleri mecca-nen yıkanırlardı.
Pir Mehmed paşa’nm ANKARA vakıflar umum müdürlüğü arşivinde 147 numaralı defterin 181 nci sahifesinde 155 sıra numarasında kayıtlı ve (2 Reeep 927 H. 1520 M.) tarihinde tanzim edilmiş arapca dört sahifelik bir vakfiyesi vardır.
PİR MEHMED PAŞA ZÂVİYESİ’nin adı eski vesikalarda SULTAN SÎYAVÜŞ TÜRBESİ münasebetiyle çokça geçer.
ANKARA kuyud-i kadime arşivinde bulunan 584 numaralı ve (992 H. 1584 M.) yılında III. Murad adına KONYA evkafını tesbit eden defterde SÎYAVÜŞ PAŞA TÜRBESİ yazılırken (Türbe haliyen Pir paşanın bina ettiği zâviyenin içindedir.) Denilmektedir.