Bu mamûre; Osman Rumî mahallesinde Osman-ı Rumî Zâviye ve türbesinin kuzeyinde idi. Şimdi bu mahalledeki çıkmazın içinde Haşan Rumî’nin yalnız 11 kapı numarasını taşıyan türbesi kalmıştır. Türbenin batıya açılan kapısını geniş mermerler sövelemektedir. Türbenin alt kısmı muntazam kesme-taşla yapılmıştır. Kubbesi tuğladır. Üstünde de tuğladan süsler görülür. Kubbe eteğindeki izlerden şöyle bir mâna çıkarmak da mümkün oluyor. Eskiden bu türbenin üstünde mahrutî bir kubbe vardı. Bu dış kubbe yıkıldığı için yalnız iç kubbe kalmıştır. Sadred-din-i Konevî civarında Pir Hüseyin türbesi için de böyle diyenler vardır.
O halde kubbelerin üstlerindeki tuğla çıkartmaların, süs olmaktan ziyade kubbeye daha ziyade dayanaklık vermek için yapılmış şeyler olduğunu kabul etmek icap edecek. Türbenin kuzey tarafındaki taş kemerden öğreniyoruzki türbenin önü eskiden açıkmış, sonradan kerpiçle kapatılmıştır. Halk buna ( Şeyh Rumî, Şeyh Hasan-ı Rumî, tekkesi ) diyorlar. Fakat burada bir zâviyenin bulunduğunu bilenler ve hatırlayanlar yoktur. İçerde iki sanduka vardır. Gerek bu sandukaların üstünde, gerekse türbenin kapısında bu türbeyi yapanın, yaptıranın ve yatanların hüviyetlerini ve ölüm yıllarını gösterir hiç bir kitabe yoktur.
ŞEYH HASAN-I RUMÎ ZÂVÎYESİ’nin daha Karaman oğulları zamanında yıkıldığı için evkafının timara verildiği arşiv vesikalarından öğrenilmektedir. Fâtih’in KARAMAN ÎLÎ evkafını tesbit eden defterinde bu zâviye (Şeyh Haşanı Rumî zâviyesi) şeklinde gösterilmekte ve evkafının da Sarı Yakub’un oğlu Mehmed Çelebiye timare verildiği kayıd edilmektedir. KONYA’nın Sahra nahiyesine bağlı Koçaç köyünün öşrü bu zâviyenin gelirini . teşkil ediyordu. II. Bayezid adına yazılan 904 H. 1498 M. tarihli KONYA evkaf defteri zâviyenin vaziyetini daha iyi aydınlatmaktadır.
Bu defterde hulasaten şunlar söylenmektedir : Defter-i köhnede yazıldığına göre Haşanı Rumî, zâviyesi Karaman oğulları zamanında yıkıldığı ve yok olduğu için Karamanoğlu zâviyenin vakfı olan Koçaç köyünü Sarı Yakuba çiftlik yapmak üzere vermiştir. Sonra da vakfiyeti mensûh tutularak Sarı Yakubun oğluna timara verilmiştir. II. Bayezid bu köyün vakfiyetini iade ederek yine Sarı Yakub zadeye vermiştir. Şeyh Hasan-l Rumî’nin Şeyh Osman-ı Rumî’nin kardeşi olduğu söylenmektedir. Bu hususda ŞEYH OSMAN-I RUMÎ TÜRBESİ’ne bakılsın.