Türbenin kapısından (Tilâvet Okuma odası) denilen bir kubbenin örttüğü küçük bir salona girilir. Karşıdaki gümüş kapının sağına ve soluna çifte (Vav) 1ar yazılmıştır. Burası kubbe eteklerine kadar şöhretli hattatların yazı levhalarile süslenmiştir. Yer darlığından olacak sanat şaheserleri burada bir asârı aıikacı dükkânı istifine tabi tutulmuştur. Bunlar seyrekleştirilerek nevbetleşe asıl-salar daha iyi olurdu. Kapıdan girince üst tarafa asılan Yesarî Zade’nin taliki ile yazılmış «Ya Hazreti Mevlâna kaddesallahü sirrehû» levhasının üstüne ve altına şu manzume yazılmıştır :
Değilmi levh-i mücellası reşk-ı şems-i felek
Asıldı tak-ı muallaya ism-i hazret-i Pir
Medar-i şevk ü tarabdır sima-i Uşşaka Recezdir ışk-ı Mevlâya ism-i hazret*i Pir
Muvaffak eyledi gilk-i Yesarî zadeyi Hak
Meded-res oldu o Mullaya ism-i hazret-i Pir
Donansa cevher-i tarih ile seza Pertev
Yazıldı cedvel-i âlaya ism i hazret-i Pir
1252 Sultan II. Mahmud’un el yazısiyle «Sübhanallahi ve bi hamdihi Süb-hanallah-il Azim» Altın kabartma sülüs levhası levhaların padişah) sayılabilir.
Buraya Yesarî Zade’nin hattı ile Sultan Mahmud’un MEVLÂNA külli-yesinin tamiıini tasvir eden ondokuz beytlik bir manzume daha asılmıştır.
Bu manzume : Budur dergâh*i Mevlâna Celâl-ed-diıı-i v-ed-dünya Bu dergeh kâbe-i can-u cânandır cümle uşşaka Beyti ile başlar ve :
Yapıldı dergeh-i Munla budur çün Kâbe uşşaka Tavafa gel düa et yaptıran sultan’ı âfâka 1251