İmamı Nablusi Rüya Tabirleri : SIRT: Rüyada insan sırtı görmek, sahibine yardımcı olan veya kendisinden yardımcı olması istenen bir kimseye yorumlanır.
Bir kimse rüyada dostunun sırtını görse, dostu ondan nefret eder. Düşmanının sırtını görse, düşmanının şerrinden emin olur. Yaşlı bir kadının sırtını görse -kadın dünya ile yorumlandığından dolayı- dünya o kimseden yüz çevirir. Sırtını gördüğü kadının baş örtüsü varsa, o kimse elde edilmesi güç olan bir şeyi arar. Kadın gençse kısa bir müddetten beri geciken bir haberi bekler.
Sırt görmek, yaşlılığa da yorumlanır. Arka tarafta bulunan azaların hepsinin yorumu böyledir.
Rüyada sırtının ağrıdığından dolayı büküldüğünü gören kimse, fakir olur ve durumu bozulur.
Abdulgani’en Nablusi diyor ki; Arkasının veya belinin kırıldığını gören, üzüntü ve korkuya uğrar. Bu rüya bazen hanenin, beldenin, mezhebin, birikmiş malın, kuvvetin zahiri ile tevil edilir.
Bazılarına göre arka; öğle namazıdır. Arkasını siyah yahut kırmızı gören, dayak yer. Semiz ve parlak gören, yeni elbiseler giyer. İlmine, evladına veya devlet başkanına güvenir. Arkasının ateşle dağlanmış olduğunu gören, başkalarının haklarına karşı cimri davranır. Arkasında bir eğrilik, bir yamulma gören, felakete uğrar. Dostunun arkasını gören, onunla darılır. Düşmanının arkasını gören, onun şerrinden muhafaza olur. Orta yaşlı bir kadının arkasını gören, arzusunda müşkülata uğrar. Zahmet çeker. Genç bir kadının arkasını görenin beklediği şey biraz geç gerçekleşir. Arkada büyük ağırlık görmek yüklü borca, üzüntüye, kötü komşuya ve günaha işarettir.
Arkasının acı sebebiyle büküldüğünü gören, acz ve fakirliğe düşer. Arkasının ağrıdığını görenin, erkek kardeşi ölür. Arkasının acı verdiğini görenin dayandığı kişi, hapse girer. Belinin kırıldığını gören, gücünü kaybeder. Fakir düşer, ailesinden bir hasta vefat eder. Kamburlaştığını görenin; ömrü uzun, malı ve aile fertleri çok olur. Arka ve arkadaki azalar ihtiyarlık ile yorumlanır.
Cafer-i Sadık bu rüyayı şunlarla tabir ediyor: Kuvvet, dost, melek, sohbet, ana, baba, evlat, mal, yardım, ced ve müşfik bir kardeş. Bir kısım tabirciye göre, bir kafirin arkasını görmek; iman, bir mü’minin arkasını görmek; tevbedir. Bir sihirbazın arkasını görmek; islam, bir münafıkın (müslüman gibi görünen gizli kafir) arkasını görmek ise, ihlas ile tabir olunur.
İsmail El Eş-as diyor ki: Arkasının bükülmüş olduğunu gören, dinde iyilerden olur. Arkasını bir duvara dayayan, kudretli birine dayanır. Bir rivayete göre, sefere giderek, mal kazanır. Belinin kırılmış olduğunu görenin, kavim veya aile reisi vefat eder.
Bazıları demişlerdir ki: Arkasında güzel bir şey görenin, makam ve kuvveti artar. Çirkin bir şeyin mevcudiyeti ise, bunun tersidir.
Cabir’ül Mağribi demiştir ki: Düşmanının arkasını gören, onun gailesinden muhafaza olur. İhtiyar bir kadının arkasının gören, dünya ni’metlerine ulaşamaz. Fakat, bu ihtiyar kadının kendisine tekrar yüzünü döndüğünü görenin, talihi açılır.
Kirmani (R.A.) demiştir ki: Bir ölüyü arkasına yüklendiğini gören, vefat etmiş bir adamın ailesine yardımcı olur. Arkasına diri bir insanın bindiğini gören, onun geçimini karşılar yahut o şahıs yüzünden sıkıntıya uğrar.
Seyyid Süleyman Rüya Tabirleri : Arkasında, ağır bir yük olduğunu gören, günah işler, hata yapar. Ticari bir malı yüklenmek; borçtur. Odun yüklenmek; dedikodu ve iftiradır. Bel kemiği, evlat ile tabir olunur.
“YA RABBİ, EĞER ŞU GÖRDÜĞÜM RÜYA HAYIR İSE HAYRINDA DAİM ŞER İSE HAYRA TEBDİL EYLE”
RÜYA NEDİR
İnsanların uyku sırasında gördükleri şeye veya şeylere rüya diyoruz. Arapça kökenli bir kelimeledir. Sözlük Anlamı,görünen şey demektir. Rüyanın türkçe karşılığı “Düş” tür. Ancak düş sözcüğü tam olarak rüya sözcüğünün anlamını karşılamaz.
Rüya, daha geniş anlamlar ifade eder. Bunların neler olduğu ilerdeki satırlarımızda ele alacağız. Rüya görmeyen insan yoktur. Sadece uyandıktan sonra bazı insanlar rüyalarını hatırlamazlar. Bütün insanları ilgilendiren böyle bir konunun geniş ve tutarlı bir açıklamaya ihtiyacı vardır. Ne yazık ki mayeti itibariyle nesnel şeyler söyleme imkanı yoktur.
Zira rüya, ruh gibi çok soyut bir olaydır. Düşünce ve akıl da soyut varlıklar olmalarına rağmen,rüya derecesinde değildirler. Sonuçlarından hareketle düşünce ve akıl’ı kavramak, onları irdeleyip ortaya koymak mümkündür. Ama aynı şeyi rüya için söylemek mümkün değildir.