Her ayın belli günlerinde işgücü kaybına ve yaşam kalitesinin bozulmasına neden olan adet ağrıları en çok hangi kadınlarda ve hangi yaş aralığında görülüyor? PMS tüm dünyada bütün kültürlerde rastlanılan bir durumdur. Yapılan bir çalışmada kadınların %88’inde değişik düzeylerde PMS bulgularına rastlanmıştır. Her ne kadar bir kesim tarafından “uydurulmuş bir sendrom” gibi algılansa da PMS, hayatı kısa süreliğine ciddi şekilde etkiliyor. PMS, ergenlik çağından önce ve menopoz çağında çok ender görülür ve bir üreme çağı sorunudur.
Yaş arttıkça şikayetlerin şiddeti azalmakta ancak çocuk sayısı ile birlikte şiddet artmaktadır. Annesinde PMS olan kadınlarda da şikayetlere daha sık rastlanmaktadır. 4 kadından 3’ü, hayatının belirli bir döneminde adet öncesi sendromu (PMS) yaşıyor. Ancak bazı kadınlar, bu sendromun belirtilerini oldukça hafif bir şekilde atlatabiliyor. Fiziksel ve ruhsal sıkıntılardan oluşan bu dönemi bazı kadınlar günlük yaşantılarını etkilemeden hafifçe atlatabilirken, bazı kadınlar çok daha sorun yaşayarak geçirirler.
PMS bazı hastalıkların da şiddetini arttırabilir. Örneğin migreni olan kadınlarda atakların büyük bir kısmı adet öncesi döneme rastlamaktadır. Yine şeker hastalarında kan şekeri düzeyleri ve insülin ihtiyacı adet öncesi dönemde değişiklikler gösterir.
Astım atakları daha sık görülür ve pek çok kronik hastalık alevlenmeler gösterir. Bu dönemde kişinin çevresi ile olan uyumu bozulur işte veya evde ilişkide bulunduğu kişiler ve çocukları ile arası bozulabilir. Ergenlik dönemindeki genç kızlarda intihara olan eğilim artabilir. Yeme bozukluklarına rastlanabilir.
Tüm dünya kadınlarında görülen regl öncesi sendrom, özellikle;
• Yoğun stres yaşayan, özellikle iş hayatı oldukça yorucu olan,
• Depresyon yaşayan ya da yaşamış,
• Daha önce doğum yapmayan,
• Şehir hayatının zorluklarını fazlaca yaşayan,
• Düzensiz hayatı olan,
• 20-35 yaş arası kadınlarda sıklıkla görülüyor.