Günlük yaşamın stresi, kaosu veya karşılaştığımız olaylar herkesin anlık korku, kaygı ve endişe gibi duyguları hissetmesine neden olabilir. Anksiyete veya kaygı bozukluğu olarak adlandırılan bu duygu değişimlerinin gün içerisinde yaşanması oldukça doğaldır. Fakat anksiyetenin dozunda artış gözlenmesi ve sürekli devam etmesi, medikal destek gerektiren bir hastalığa dönüştüğünün göstergesidir. Genellikle panik ataklar şeklinde görülebilen ani duygu değişimleri, kişinin basit gündelik işlerini, odaklanmasını ve sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkileyebilir. Toplumda sıklıkla görülen anksiyete, tedavi edilebilir. Çeşitli tıbbi tedavi yöntemleri ile kişide görülen belirtiler azaltılabilir veya belirtilerin kontrol altında tutulması sağlanabilir.
Anksiyete Nedir?
Anksiyete, kişinin endişe, kaygı ve korku gibi duygulara karşı aşırı ve kontrol edilemeyen tepkiler vermesine neden olan yaygın görülen psikolojik bir hastalıktır.
Anksiyete Ne Kadar Yaygındır?
Anksiyete, Amerika’da yaygın görülen sağlık sorunlarından biridir. Yaklaşık 40 milyon Amerikalı, kaygı bozukluğu ile mücadele etmektedir. Ülkemizde ise anksiyete bozuklukları görülme oranı %17-25’i bulmaktadır.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
Anksiyete bozukluğunda hastalar, genellikle zihin ve beden birbirinden bağımsız hareket ediyor kendi beden kontrolünü sağlayamıyor gibi hissederler. Duygulara verilen tepkiler ise kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bu nedenle anksiyete yaşayan kişide de fiziksel ve duygusal çeşitli belirtiler görülebilmektedir. Genel kaygı bozukluğu belirtileri şunlardır:
- Gergin ve huzursuz hissetmek
- Kalp atışında artış yaşanması
- Hızlı solunum (hiperventilasyon) ve yer yer öksürük
- Aşırı ve ani terleme
- Titreme
- Halsiz ve bitkin hissetme
- Endişe ve korku dışında hiçbir olaya veya duyguya odaklanamama
- Uykusuzluk
- Gastrointestinal sorunlar
- Kişiyi etkileyen olay veya ortamdan kaçınma dürtüsü.
- Nefes darlığı
- Ağız kuruluğu
- Mide bulantısı
- Kas krampları
- Baş dönmesi
Anksiyete Bozuklukları İçin Kimler Risk Grubunda Bulunur?
Anksiyete bozukluklarının türüne göre risk grubundakiler değişiklik gösterebilir. Örneğin yaygın anksiyete bozukluğu veya çeşitli fobilerin neden olduğu kaygılar daha çok kadınlarda görülürken, gelecek ve sosyal kaygı nedeniyle gelişen anksiyete erkeklerde daha sık görülebilir. Anksiyeteye genel olarak kadınlarda, erkeklere oranla daha sık rastlanır. Bunun tam nedeni bilinmese de yapılan bazı çalışmalar, değişken hormon seviyelerinin kadınların ruh halinin etkilenmesine yol açabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca erkeklerde bulunan testosteron hormonu da stres ve kaygıyı azaltarak erkeklerde anksiyete görülme riskini bir miktar azaltmaktadır. Tüm anksiyete türleri için genel risk faktörleri bulunmaktadır:
- Yeni biriyle tanışmaya veya yeni bir ortama girmeye çekinen, utangaç, içine kapanık kişiler
- Çocukluk veya yetişkinlik dönemlerinde travmatik olaylar yaşayan kişiler
- Ailesinde anksiyete veya farklı psikolojik bozukluklar bulunan kişiler
- Tiroit veya aritmi gibi anksiyeteyi tetikleyecek fiziksel sağlık sorunları yaşayan kişiler.
- Uyuşturucu veya alkol bağımlısı kişiler.