Kitap, çocukların dil becerilerini geliştiren, onları bilişsel, duygusal, ruhsal ve ahlaki açıdan geliştiren en önemli araçtır. Çocuklar kitaplar sayesinde düşünmeyi ve etrafında olan şeyleri sorgulamayı öğrenir. Çocuklarda kitap okumanın belli bir yaşı yoktur. Bebekler bile kendilerine uygun kitaplar okunduğunda çok eğlenir ve öğrenirler. Kitap okuma alışkanlığı, kitap okumayı öğrendikten sonra bu işi zevkle ve sürekli olarak devam ettirebilme sürecidir.
Çocuklara kitap okuma alışkanlığı nasıl kazandırılır?
Kitap okuma alışkanlığı okumayı öğrendikten sonra bu eylemi zevkle devam ettirmek için gereklidir. Bu alışkanlığın gelişebilmesi için çocuk, kitaplarla mümkün olduğunca erken tanışmalıdır. Çocukları için kitap seçen anne babalar kitapların çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun olmasına dikkat etmelidir. Bu konuda anne ve baba çocuk için rehber rolündedir. Evde mutlaka bir kütüphane oluşturulmalı, çocuğa oyuncakların yanı sıra kitaplar alınmalı ve her şeyden önemlisi çocuğun yanında kitap okunmalıdır. Daha erken çocukluk döneminden itibaren çocuğa yatarken masal okumak, ona kitap sevgisini kazandırmak için çok önemlidir. Bilgisayar ve televizyon, kitap okumanın önünde önemli engeller oluşturmaktadır. Aile bilgisayar ve televizyon karşısında geçirdiği zamanı kısıtlayarak çocuğa örnek olmalıdır. Çocuk boş kaldığında etrafında oyalanmak için tablet ya da bilgisayar yerine kitap bulabilmelidir. Çocuk, etrafında ne kadar çok kitap ve kitap okuyan kişi görürse kitap okuma alışkanlığını da o kadar fazla edinir. Doğum günleri ve diğer özel günlerde kitap hediye etmek veya kitap hediye almak konusunda özendirilmeli fakat yine de bu konuda baskıcı olunmamalıdır.
Aileden sonra ikinci sırada öğretmenler, kitap okuma alışkanlığı konusunda çocuklar üzerinde çok etkilidir. Kreşlerden başlayarak tüm öğretim kurumlarında kitapları sevdirecek aktiviteler yapılmalıdır. Kitapçılara, kütüphanelere ve kitap fuarlarına geziler düzenlenmelidir. Ödev hazırlayan çocuklar, İnternet yerine kitaplardan araştırmaya yapılmaya yönlendirilmelidir.
Dikkat eksikliği ve kitap okuma
Dikkat eksikliği, herhangi bir konuya uzun süre odaklanamama, dikkatin ve ilginin çabuk dağılması halidir. Dikkat eksikliği hafiften ağıra doğru sınıflandırılır. Ağır olan formu hastalık olarak tanımlanır. Hafif ve orta formları genellikle çocuklar okuma yazma öğrendikten sonra fark edilir. Bir ders saati boyunca derse odaklanamama, ders esnasında başka şeylerle ilgilenme, sık tuvalete çıkma, ödev yaparken televizyon ve telefon gibi nesnelerle ilgilenme, ödevi veya bir kitabı çok uzun saatlere yayma durumlarında dikkat dağınıklığı veya dikkat eksikliğinden bahsedilebilir.
Dikkati bozuk yani dikkat eksikliği olan kişilerin en büyük sorunlarından birisi de kitap okumamalarıdır. Kitap okuma konusunda çok istekli olmazlar. Ayrıca, yaşa göre uygun sayfada kitap okuma alışkanlığı da edinemezler. Kitap okuma alışkanlığı belli zaman aralıklarında belli sayfada kitap okumayı ifade eder. Dikkat eksikliği olanlar ya kitaba başlayamazlar ya da başlayıp beş altı sayfadan öteye gidemezler. Kitap okurken ilgilerini çeken başka şeyler bulurlar.
Eğer dikkat eksikliği olan bir çocuğunuz varsa ve ona kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız başlangıçta onun kendi istediği kitapları seçmesine izin verin. Kitap okuma saatleri düzenleyin. Başlangıçta bu sürenin çok uzun olmamasına dikkat edin. Yavaş yavaş süreyi artırabilirsiniz. Ona kitap okuyun ve size hikayeyi özetlemesini isteyin. Okuduğunuz hikayeyi bir yerinde kesip devamını çocuğun getirmesini isteyin. Fırsat bulduğunuz her anda dikkat artırıcı oyunlar ve egzersizler yapın.
Çocuklarda ders çalışma alışkanlığı
Çocuklarda düzenli ders çalışma alışkanlığının gelişmesi için öncelikle anne babaların bazı kurallara uyması gerekir. Bunlardan ilki çok erken dönemde çocuğa sorumluluk duygusunun verilmesidir. Üzerine aldığı görevi zamanında ve tam olarak gerçekleştirmesi öğretilmelidir. Sonuçta ödevler, çocukların sorumluluklarıdır. Anne babalar evde çocuğa ders çalışması için gerekli fiziksel ortamı sağlamalıdır. Okuldan gelen çocuk önce dinlenmeli, karnını doyurmalı daha sonra belli bir süre içinde ödevlerini yapmalıdır. Çocuklar ödevleri ile ilgili sorular sorduğunda bunlar cevaplanmalı ancak çocuğun ödevi ebeveyni tarafından yapılmamalıdır. Ödevlerin tamamlanıp tamamlanmadığı kontrol edilmeli ancak ödev üzerinde düzeltme yapılmamalıdır. Çalışma bittiğinde çocukla etkili zaman geçirilmelidir. Onun da seveceği oyun oynamak, film izlemek gibi etkinlikler seçerek çocuğunuzun da keyif almasını sağlayabilirsiniz.