Epilepsi tedavisinde antiepileptik ilaçlar kullanılır. İdeal olanı tek ilaçlı tedavinin tercih edilmesi. Bu ilaçların seçimi çok önemli. İlaç seçimi epileptik hastalığın ve nöbetin türüne göre yapılmalı. Tedavi sırasında hastada görülebilecek yan etkiler takip edilmeli. Epilepsi hastalığı normal gelişim gösteren çocuklarda yüzde 60-70 oranında tedavi edilebilen bir durum. Ancak dirençli epilepsi olarak adlandırılan ve çoklu ilaç tedavisi kullanılmak zorunda kalınan küçük bir hasta grubu da var.
Bazı epilepsilerde yaşam boyu ilaç kullanmak gerekirken, bazı epilepsilerde de ergenliğe kadar ilacı kesmemek gerekir. Semptomatik epilepsi denilen gruptaysa sıklıkla ilaç tedavisi devam eder. Bu nedenle hastaya göre karar vermek önemli.
Her hastanın epilepsi sınıflaması yapılmalı ve tedavi kararı buna göre verilmeli. İlaç tedavisinin etkili olmadığına karar verebilmek için en az iki yıl boyunca iki ve daha fazla temel antiepileptik ilaç kullanılmış olması gerekir. Ketojenik Diyet yöntemi özel seçilmiş hasta gruplarında çok başarılı olur.
Bazı hastalara epilepsi cerrahisi uygulanabilir. Burada vagus sinir uyarısı yapan epilepsi pili kullanılabildiği gibi, epileptik deşarja neden olan beyin bölgesi ameliyatla çıkarılarak lezyonun ortadan kaldırıldığı cerrahi yöntem de uygulanabilir. Bazen de Kallosotomi veya Pial Rezeksiyon adı verilen yöntemler kullanılması tercih edilir. Bu kararların verilebilmesi için hastanın daha farklı tanısal incelemelerinin yapılması gerekir.
Ailelere büyük görev düşüyor
Ailenin öncelikle ilaç tedavisini düzenli olarak uygulaması önemli. Ayrıca çocuğun uykusuz kalmaması, uzun süre aç kalmaması, kontrollerinin düzenli şekilde yapılması gerekir. Ayrıca ateşli hastalıklardan kaçınılması son derece önemlidir. Bilgisayar, televizyon, tablet gibi fotosensitif uyarıcılarla temasın azaltılması gerekir.
Nöbeti uyarabilen ilaçlardan ve yiyeceklerden kaçınılmalı. İlaç tedavisi sık sık gözden geçirilmeli. Epilepsi ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sık görülür. O nedenle gerekli görülürse bu açıdan çocuk psikiyatrisi tarafından değerlendirilmesi uygun olur. Epilepsiye neden olan temel hastalık aynı zamanda öğrenmeyi de etkileyeceği için her hastaya özel değerlendirme yapmak gerekir.
Öncelikle çocuğun hastalığını bilmesi bu uyumu kolaylaştırır. Yaygın olarak ailelerde hastalığı saklama eğilimi görülür. Aksine, uygun tedaviyle sağlanan yüzde 60-70 başarı oranı yüzleri güldüren bir orandır. Nöbet anında yapılması gerekenlerin öğretmeni ile paylaşılması, çocuğun bakımını üstlenen kişilerin bu konuda bilgi ve cesaret sahibi olmaları epilepsi nöbetlerinin kolay atlatılmasını sağlar.