Cihazın en büyük avantajı; bıçaksız, anestezi uygulanmadan, kansız, yoğun bakımsız tedavi imkânı sunmasıdır. Tedavinin hemen öncesinde ve lezyonun son boyut, şekil ve yerini gösteren bir inceleme ile tedavi planlanması önemli bir avantajdır. Gamma Knife cerrahisi muhakkak ki açık cerrahinin yerine geçmeyecektir ve geçmesi de amaçlanmıyor; ikisi birbirine rakip olan değil, birbirini tamamlayan cerrahi yöntemleridir. Bazı lezyonlar Gamma Knife cerrahisine, bazıları da açık cerrahiye daha uygundur.
Bazı durumlarda ise her ikisi de uygulanmalıdır. Mesela, büyük tümörler için aşamalı olarak planlanmış bir tedavi uygulanabilir; önce açık cerrahi ile lezyonun hacmi küçültülür ve yeri itibarı ile alınamayan veya ulaşılamayan kalan tümör Gamma Knife cerrahisi ile tedavi edilir.
Gamma Knife cerrahisinin uygulanabildiği durumlarda; sonuç, hastanın rahatlığı ve masraflar göze alındığında, Gamma Knife cerrahisi açık cerrahiye tercih edilir.
• Gamma knife girişimsel olmayan tek “cerrahi tedavi” yöntemidir. Yani kafatası açılmadan da cerrahi tedavi kesinliği sağlar.
• Gamma knife tedavisinden bir gün sonra hasta normal sosyal ve iş yaşantısına dönebilmektedir.
• Tedavide genel anestezinin kullanılmıyor olması bu nedenle açık cerrahi yapılamayan hastalarda tedaviyi mümkün kılar.
• Hastanede yatış süresi bir gündür.
• Hastanede yatış süresinin son derece kısa olması, yoğun bakıma gerek duyulmaması, hastanın hemen işine dönebilmesi, maliyeti son derece azaltır.
• Tedaviye bağlı ölüm riski %0.5’in altındadır.
• Tedaviye bağlı kalıcı sakatlık riski %2’nin altındadır.
• Tedaviye bağlı geçici sakatlık riski %3’ün altındadır.