Göbek fıtığı, karın bölgesinden iç organların dışarı doğru hareketi ile olan büyüklükleri değişiklik gösteren bir çıkıntı olarak tanımlanabilir. Ana rahmindeki bebeğin beslenmesini sağlayan umbilikal kord yani göbek kordonu içinde yer alan 3 farklı damar bulunur. Ayrıca göbek fıtığı, epigastrik bölge fıtığı ve çok nadir olsa da yan ve araka karın duvarı fıtıkları da oluşabilir. Göbek fıtığı, doğumdan sonra bağlanarak ve çevresindeki kaslar tarafından kapanarak kuvvetlenen göbek bölgesinin zayıf kalması durumunda ortaya çıkar. Bazı gebeliklerde göbek fıtığının doğumun ardından kaybolduğu gözlemlenmiştir. Bebeklik döneminde oluştuğunda, fıtık ağlama esnasında şişerek görünür hâle gelebilir.
Birkaç yıl içinde bebeklerde olan fıtık kendiliğinden kapanabilir ancak kapanmaması durumunda cerrahi müdahale gerekir. Göbek deliğinin tam kapanmadığı ya da aşırı zorlandığı durumlarda, çocukluk çağına erişen bireylerde göbek fıtığı oluşabilir. Göbek deliği üzerinde, bağırsakların üst bölgesini örten yağ dokusu ve bağırsağın bir bölümü fıtık oluşumuna yol açar.
Yetişkinlerde ise fıtık şikayeti ile başvuranların yaklaşık %8’i göbek fıtığıdır. Doğum yapmış kilolu kadınlarda, prostat öyküsü bulunan erkeklerde, aşırı kilolu veya ani kilo kaybı olan, ağır kaldıran, kronik öksürüğe sahip kişilerde görülme olasılığı yüksektir.
Gözle görülen bir şişlik ya da şekil bozukluğu olmasa bile, bazı durumlarda fıtık, parmak ile hissedilir. Yetişkinlerde göbek fıtığının tek tedavi seçeneği cerrahi operasyondur ve fıtık başlangıç aşamasındayken ve küçükken opere edilmesi daha kolaydır. Ameliyat hastanın durumuna göre, kapalı ya da açık şekilde yapılabilir.