Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Cinsel yönden aktif olan ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamayan bir çiftin, bir yıl süre içerisinde gebelik elde edememesi durumu” olarak adlandırılan kısırlık, dünya genelinde çiftlerin yaklaşık olarak %25’ini etkileyen klinik bir sağlık problemidir. Yapılan araştırmalar kısırlık probleminden 1/3 oranda erkeklerin, 1/3 oranda kadınların ve 1/3 oranda her iki partnerin sorumlu olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla kısırlık problemi yaşayan çiftlerde durum ne olursa olsun her iki partner de tedavi kapsamında değerlendirilmeli, kişiler fiziksel ve psikolojik tedavi ile desteklenmelidir.
Kısırlık nedenleri
Gebe kalamama şikayeti ile başvuran çiftlerde, infertilite probleminin ortaya çıkış nedenleri fazlasıyla değişiklik gösterir. Başvuru sonrasında her iki partnere yapılacak olan detaylı muayene ile problemin asıl kaynağı saptanabilir. Yapılan muayene kısırlık probleminin hangi partnerden kaynaklandığını, uygulanacak tedavi yöntemlerini ve tedavinin başarılı olma yüzdesini belirleme açısından son derece önemlidir.
Kısırlık testi
Cinsel yönden aktif olan ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamayan bir çiftin 1 yıllık süre boyunca gebelik yaşamaması durumu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Kısırlık (İnfertilite) olarak tanımlanır. Korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen hamilelik olmaması durumunda kısırlık tanısını koyabilmek ve kısırlığa neden olan etkeni saptamak için kısırlık testi adı verilen bir dizi tetkik ile detaylı muayene işlemi yapılır. Yapılan işlemler sonucu saptanan probleme ve problemine yerine göre uygulanacak olan tedavi girişimleri planlanabilir.
Yapılan araştırmalar kısırlık probleminden 1/3 oranda erkeklerin, 1/3 oranda kadınların ve 1/3 oranda her iki partnerin sorumlu olduğunu ortaya koyar dolayısıyla yapılacak tetkik ve girişimlerin bu doğrultuda seçilmesi gerekir. Erkeklerde kısırlık testi uygulamaları görece daha kolay olduğundan kısırlık incelemelerinde ilk olarak erkekler muayene edilir.
Erkeklerde kısırlık testi
- Kısırlık şüphesi bulunan bir erkeğe yapılacak olan ilk tetkik genellikle spermiogram olarak adlandırılan sperm sayım testidir. Bu tetkik, 3 gün boyunca ilişki ve mastürbasyon gibi herhangi bir cinsel faaliyette bulunmamış erkekten alınan meni örneğinin incelenmesi ile gerçekleştirilir. Alınan örnekteki sperm sayısı, hareketliliği ve şekli detaylı şekilde değerlendirilerek Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kriterler ile karşılaştırılır.
- Alınan meni örneğinde veya kanda spermlere karşı antikor varlığını tespit etmek için Antisperm Antikor Testi yapılır.
- Spermiogram tek başına kesin sonuç elde etmek için yeterli bir test değildir. Dolayısıyla spermiogram testi normal sonuçlar verse de erkekte kısırlık şüphesine yönelik olarak başka uygulamalar gerekir. Ancak spermiogram kolay ve yararlı bir kısırlık testi olarak değerlendirildiğinden uygulanması tercih edilir.
- Erkekte kısırlık nedenleri araştırılırken üreme organlarında olabilecek yapısal işlev bozukluklarının da değerlendirilmesi gerekir. Yapılacak olan Ultrasonografi testi ile erkekte testislerin yapısı, boyutu, testis damarlarında Varikosel adı verilen genişleme problemleri ve sperm kanallarındaki görülen darlıklar hakkında bilgi elde edilir.
- Tüm bu tetkik sonuçları normal değerlerde ise kadın partnerin kısırlık testi uygulamalarına geçilir.
Kadınlarda kısırlık testi
- Kadınlarda görülen kısırlık probleminin en yaygın nedeni yumurtlama bozuklukları olduğundan dolayı ilk olarak normal yumurtlama işleminin gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol edilir. Yumurtalıkların yokluğu, yumurtlama için gereken ve beyinden salgılanan hormonların düzensizliği veya çeşitli yumurtalık hastalıkları, kadınlardaki kısırlık nedenlerinin yaklaşık %25’ini oluşturur. Kadınlarda regl döngüsünün ilk günü yapılan hormon düzeyi kontrolü, regl başlamadan birkaç gün önce rahmin iç yüzeyinden alınan endometriyal biyopsi örneği ve ultrasonografi ile yumurtalık gelişimi incelenerek sağlıklı yumurtlama işlemi hakkında bilgi sahibi olunur.
- Kısırlık nedenleri içerisinde bir diğer yaygın görülen neden ise tüplerdeki tıkanıklık problemidir denilebilir. Tüplerin kısmi ya da tamamen tıkanması durumu, yumurtanın rahime ulaşmasını engelleyerek kısırlığa yol açar. Kısırlık şüphesi olan kadınlarda bu durumu saptayabilmek için rahim içerisinden tüplere özel ilaçlar gönderilir ve sonrasında çekilen röntgen sayesinde tüplerde herhangi bir tıkanıklık problemi olup olmadığı değerlendirilir. Bu yönteme ek olarak laparoskopi adı verilen karın içerisini kamera ile görüntülemeyi sağlayan kapalı cerrahi işlemle de fallop tüpleri detaylı şekilde görüntülenebilir.
- Kadınlardaki kısırlık probleminin yaklaşık %5’i rahimde meydana gelen yapısal bozukluklardan, yapışıklıklardan, miyomlardan veya poliplerden kaynaklanır. Embriyonun rahimde tutunmasını engelleyerek düşüğe ya da kısırlığa yol açan miyomlar, jinekolojik muayene ve ultrasonogrofi yöntemleri ile kolayca tanımlanabilir. Rahimde henüz anne karnındayken meydana gelen rahim perdesi, çift rahim varlığı gibi yapısal problemlerin de kısırlığa yol açtığı bilinir ve Histerosalpingografi adlı bir görüntüleme yöntemi ile teşhis edilebilir. Histerospkop adı verilen fiber optik ışıklı görüntüleme cihazı, rahim içerisine girerek yapısal bozukluklarla birlikte polipleri ve miyomları da kolayca teşhis etme imkanı verir.