Kızamık hastalığı çocukluk yaş grubunda daha sık olmak üzere her yaşta görülebilen bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle çocuk hastalıkları sınıfında kabul görür; ancak çocukluk döneminde aşısı ve tedavisi uygun şekilde yapılmadığı taktirde yaşlılıkta bile geçirilebilir. Salgın bir hastalık olan kızamık, direkt temasla solunum yoluyla çok hızlı bulaşır. Kızamık olan kişiyle temastan 8-12 gün sonra kızamık belirtileri görülür.
Kızamık, morbidite ve mortalitesi oldukça yüksek olan sistemik çocukluk çağı enfeksiyonudur. Kızamık etkeni, paramyxovirüs grubunun, Morbillivirüs subgrubundan tek sarmallı bir ribonükleik asit virüsüdür. Hayvan rezervuarı ve vektörü bulunmayan virüsün tek bir antijenik tipi vardır.
Özellikle kış ve ilkbahar aylarında görülen kızamık hastalığı, aşının kullanıma girmesinden önce her 2-4 yılda bir epidemiler yapmakta ve en çok 5-9 yaş grubunu etkilemekteydi. Aşının yaygın olarak kullanılmasından sonra, hastalığın görülme sıklığında %95’lik bir azalma olmuştur. Hastalık insidansı tüm yaş gruplarında azalırken, 1980 yılından sonra özellikle 10-19 yaş grubunda artış gözlenmiştir. Aşılama programları ile her yıl 90 milyon kızamık olgusunun ve 1.54 milyon kızamığa bağlı mortalitenin önlendiği düşünülmektedir. Yaygın aşılama programlarında ve %78’e ulaşan aşılama oranlarına karşın halen dünyada her yıl 45 milyon kızamık olgusu görülmekte ve 1.19 milyon çocuk kızamık nedeniyle ölmektedir.
Kızamık hastalığının tedavisi nasıldır?
Kızamık hastalığının tedavisi destekleyicidir. Hastalıkla sulu gıdalar ile yatak dinlenmesi önerilir. Yüksek ateş durumunda uygun dozda ateş düşürücüler kullanılır. Öksürük şuruplarının ve burun damlalarının etkisi gösterilememiştir. Konjunktivitte göz kapakları ılık su ile temizlenir. Güçlü ışıktan kaçınılır. Otitis media ve pnömoni gelişmesi durumlarında uygun antibiyotik tedavisi başlanır. Ensefalit gelişmesi durumunda konvülsiyonlar barbitüratlar ile kontrol altına alınabilir. Kızamık için özgün bir antiviral tedavi henüz yoktur.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ağır kızamık olguları ile kızamık mortalite oranının %1 ve/ya da daha fazla olduğu bölgelerdeki tüm kızamık hastalarına tanı anında vitamin A verilmesini önermektedir. Bir yaşın altında 100000 IU, bir yaşın üstünde 200000 IU olarak verilen vitamin A’nın kızamık morbidite ve mortalitesini azalttığı saptanmıştır. Bu dozun vücut depolarını desteklemek için 24. saatte yinelenmesi önerilmektedir. Klinik vitamin A eksikliği olan olgularda ilk dozdan dört hafta sonra aynı dozun yinelenmesi gerektiği belirtilmektedir.