Kuduz riskinin var olması durumunda alınacak en etkin önlem aşıdır. Eski yıllarda yapılan aşıların oldukça fazla yan etkileri vardı. Buna karşın koruma gücü yüksek değildi. Günümüzde insan hücrelerinde üretilen virüslerle yapılan aşılar kullanılmaktadır.
Yan etkileri yok denecek kadar azdır, koruma güçleri de yüksektir. Klasik program ısırılma olayını 0. gün sayarak 3., 7., 14., 28., ve 90. günde birer doz koldan yapılan aşılama biçimindedir. Daha önce aşılanmış kişilerin aşılanması, meslek gereği (veterinerler v.b.)ısırılmaya maruz kalmadan yapılan aşılama, ısıran hayvanın gözlem altında bulunduğu süre içinde yapılan aşılama gibi değişik aşılama programları uygulanabilir. Buna başvurulan kurumdaki hekim karar verecektir. Riskin çok yüksek olduğu durumlarda ise kuduz antiserumları kullanılmaktadır.
Kuduz aşısı ne zaman yapılmalıdır?
Hastalık açısından riskli bir hayvan tarafından ısırılan kişi, öncelikle ısırık bölgesini sabun ya da deterjanlı suyla yıkamalıdır. Bu tedbir hastalığı %90 oranında azaltacaktır. Isırığın beyne yakın olması halinde en yakın sağlık kurumuna gidilmesi gerekir. Uzak bölgelerde virüsün yayılma süresi 0-72 saat arasında değişmektedir.
Isıran hayvan mümkünse yakalanmalı ve 10 gün süreyle gözlem altına alınmalıdır. Bu sürede kuduz görülmezse, herhangi bir tehlike yoktur. Gözlem altına alınamayan hayvan ya da yapılan testlerin pozitif çıkması halinde tedaviye başlanmalıdır. Bunun için kişiye kuduz serumu verilmeli ve yaranın balımı yapılmalıdır. Ardından kuduz aşısı yapılmalıdır. Yapılan aşı bağışıklama gücü yüksek olan, uygulaması kolay olan ve nörolojik yan etkisi bulunmayan hücre kültürü aşısı kullanılmalıdır.