Tüm dünyada her yıl 500 binden fazla yeni serviks kanserİ vakası tespit edilir. Bu kadınlardan yaklaşık olarak her yıl 250 bini bu rahatsızlıktan dolayı yaşamını yitirir. Bir kişinin herhangi bir kanser türüne karşı yatkınlığını bilmesi onu bilişsel ve duygusal yönden yıpratıcı bir durum olabilir ancak önlenebilir kanserlerde doğru korunma yöntemleri ile kanser gelişme riskini azaltmak mümkündür.
Serviks kanseri neredeyse tamamen önlenebilir birkaç kanserden biridir. Cinsel yolla bulaşan insan papilloma virüsünden kaçınarak büyük oranda kanserden korunma sağlanabilir. Korunmanın temelini ise kondom kullanımı ve diğer bariyer yöntemleri oluşturur.
Rahim ağzı kanseri ile ilişkili kabul edilen HPV türlerine karşı geliştirilmiş aşılar mevcuttur. Aşı özellikle ergenliğin başlangıcından 30’lu yaşlara kadar uygulanması halinde oldukça etkili kabul edilir. Hangi yaşta olursanız olun hekiminize danışarak hpv aşısı hakkında bilgi almanız önerilir.
Serviks kanserini oluşmadan önlemek için pap smear adı verilen tarama testi uygulanabilir. Pap smear testi rahim boynunda kanserleşme eğiliminde olan hücrelerin varlığının tespit edilmesini sağlayan önemli bir tetkiktir. İşlem sırasında bu bölgedeki hücreler nazikçe kazınarak örnek alınır ve daha sonrasında laboratuvarda incelenerek anormal hücreler araştırılır.
Biraz rahatsız edici olsa da oldukça kısa sürede gerçekleşen bu testte spekulum vasıtası ile vajinal kanalın açılması sağlanır ve böylelikle rahim boynuna ulaşım kolaylaşır. Fırça ya da spatula benzeri tıbbi aletler vasıtası ile bu bölge kazınarak hücre örneği toplanır.
Bunların dışında rahim ağzı kanser riskini artıran sigara kullanımından kaçınmak, meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek ve aşırı kilolardan kurtulmak gibi kişisel önlemler de rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltır.
Rahim ağzı (Serviks) kanseri tanısı nasıl konulur?
Rahim ağzı kanseri başlangıç aşamasında hastalarda belirgin şikayetlere neden olmayabilir. Hekimlere başvuru sonrasında tanısal yaklaşımın ilk aşamaları hastanın tıbbi öyküsünün alınması ve fizik muayenesinin yapılmasıdır. Hastanın ilk cinsel ilişki yaşı, cinsel birliktelik sırasında ağrı hissedip hissetmediği ve ilişki sonrasında kanama şikayetinin olup olmadığı sorgulanır. Kişinin daha önce cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığı, cinsel partner sayısı, daha önce kişide HPV veya HIV tespit edilip edilmediği, tütün kullanımı ve HPV’ye karşı aşılanıp aşılanmadığı, adet düzeni ve bu dönemlerde anormal kanama gelişmesi, üzerinde durulması gereken diğer soruları oluşturur.
Fizik muayene kişinin genital yapılarının dış ve iç kısımlarının incelenmesidir. Genital bölge incelemesinde şüphe uyandıran lezyonların varlığı incelenir.
Servikal tarama testi pap smear sitoloji tetkikidir. Örnek alınmasını takiben yapılan incelemede anormal hücre tespit edilememesi sonucun normal olarak yorumlanmasını sağlar. Anormal test sonuçları ise kişide kesin olarak kanser olduğunu göstermez. Anormal hücreler atipik, hafif, orta, ileri ve karsinoma in situ olarak derecelendirilebilir.
Karsinoma in situ (CIS), kanser hastalıklarının erken evresi için kullanılan genel bir terimdir. Servikal karsinoma in situ, evre 0 rahim ağzı kanseri olarak tanımlanır. CIS, rahim boynunun sadece yüzeyinde bulunan ve derinlere ilerlemiş kanserdir.
Doktorunuz rahim ağzı kanserinden şüphelenirse veya servikal tarama testinde anormal hücreler bulunursa ileri tanı için bir takım tetkikler isteyecektir. Kolposkopi, doktorunuzun servikse daha yakından bakmasını olanaklı hale getiren bir alettir. Genellikle ağrılı değildir, ancak biyopsi alınması gerekirse ağrı hissedebilirsiniz:
İğne Biyopsisi
Kanser hücrelerinin ve normal hücrelerin yer aldığı geçiş bölgesinden iğne ile biyopsi alınarak incelenmesi tanı koymak için gerekebilir.
Endoservikal Küretaj
Kaşık şeklindeki küret adı verilen tıbbi alet ve fırça benzeri bir diğer alet kullanılarak rahim boynundan örnek alınması işlemidir.
Bu işlemler ile alınan örneklerde şüphe uyandıran sonuçlar elde edilmesi halinde ileri tetkiklere başvurulabilir:
Koni biyopsisi
Genel anestezi ile yapılan bu işlemde rahim ağzından küçük koni biçimli bir bölüm çıkarılarak, laboratuvarda incelenir. Bu işlemde rahim boynunda daha derin kısımlarından hücre örneği alınabilir.
Bu tetkikler sonrasında kişide serviks kanseri tespit edilmesi halinde çeşitli radyolojik tetkikler ile hastalığın evrelemesi yapılabilir. X-ray, bilgisayarlı tomografi (CT), manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve pozitron emisyon tomografisi (PET), rahim ağzı kanseri evrelemesi amacıyla başvurulan radyolojik tetkikler arasında yer alır.
Evreleme kanserin yayılım derecesine göre yapılır. Rahim ağzı kanseri evreleri tedavi planlamasının temelini oluşturur ve bu rahatsızlığın toplam 4 evresi bulunur:
Evre 1 Serviks Kanseri
Evre 1 serviks kanserinde oluşan yapı henüz küçük boyuttadır ancak çevredeki lenf nodlarına sıçramış olabilir. Rahim ağzı kanserinin bu evresinde rahatsızlık vücudun diğer bölgelerinde tespit edilemez.
Evre 2 Serviks Kanseri
Rahatsızlığın ilk evresine göre rahatsızlığın ikinci evresindeki kanser dokusu biraz daha büyüktür. Cinsel organların dışına ve lenf nodlarına yayılmış olabilir ancak daha fazla ilerleme göstermemiş olarak tespit edilir.
Evre 3 Serviks Kanseri
Rahim ağzı kanserinin bu evresinde rahatsızlık vajenin alt bölgelerine ve kasık bölgesinin dışına yayılmış olarak izlenir. İlerlemeye bağlı olarak böbreklerden çıkarak devam eden idrar yollarında tıkanıklığa neden olabilir. Bu bölümler dışında vücudun diğer bölgelerinde rahatsızlık mevcut değildir.
Evre 4 Serviks Kanseri
Hastalık cinsel organlardan çıkarak akciğer, kemik ve karaciğer gibi diğer organlara sıçradığı (metastaz) yaptığı rahatsızlığın son evresidir.