Renk körlüğü değişik renkleri ve gölgeleri algılamaktaki bozukluğu tanımlamak için kullanılır. Renk körlüğü bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunmasıdır. Kadınlardan fazla erkeklerde görülen, oldukça yaygın bir durumdur.
Kadınlarda yüzde 0,6–0,8 oranında rastlanılmasına rağmen bu oran erkeklerde yaklaşık yüzde 10 dur. Bu hastalığın nedeni; gözün retina tabakasındaki bazı pigmentlerin eksikliği veya hiç olmamasıdır. Sıklıkla kırmızı-yeşil gibi renklerin karıştırılması şeklinde ortaya çıkan renk körlüğü, nadiren de olsa tüm renklerin gri ve tonlarındaymış gibi algılandığı şekilde de görülebilmektedir.
Renk körlüğü aynı rengin tonlarını ayırmakta olan güçlük şeklinde hafif olabileceği gibi hiç bir rengi ayıramayacak kadar şiddetli olabilir. Bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunmasıdır. Bu eksiklik sonucunda çeşitli renklerin çevresindeki renkleri ayırt edemez.
En çok görülen tipi, kırmızı ile yeşilin ayırt edilememesidir. Nadir görülen bazı vakalarda ise bütün renklerin ayırt edilememesi ve dünyanın siyah – beyaz görülmesi söz konusudur. Her 20 erkekten ve her 200 kadından birinde vardır. Çoğu renk körü olduğunu kendiliğinden fark etmez.