RSV virüsü yani Respiratuar Sinsisyal Virüs; Grip ve soğuk algınlığına benzer şikayetlere neden olurken, tedavisinde gecikildiğinde akciğerleri tehdit ediyor. Tüm yaş gruplarında özellikle bebekler ve yaşlılarda yaşamı tehdit eden solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüs, son yıllarda görülme sıklığındaki artışla dikkat çekiyor.
Çocukların tümü 2 yaşına kadar en az bir kez RSV ile hastalanmakta ve hayat boyu bu enfeksiyonun tekrarı sık olarak görülmektedir. Büyük çocuk ve erişkinlerde RSV genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu; bebek ve küçük çocuklar ile prematüre doğanlarda, bağışıklık yetmezliği olanlarda ve yaşlılarda ciddi alt solunum yolu enfeksiyonları geliştirebilmektedir.
Altı aydan küçük bebeklerde alt solunum yolu ( bronşit ve zatürre) enfeksiyonlarının % 35- 50’si RSV virüsüne bağlı olarak gelişir. Alt solunum yolu enfeksiyonu sonrası ölen çocukların % 10’unda kalp hastalığı, %5.5 ‘nda kronik akciğer hastalığı ve % 4.5’nda prematüre doğum öyküsü olduğu saptanmıştır. Astım ve diğer kronik akciğer hastalıklarının alevlenmesine neden olabilmektedir. Prematüre doğum, doğuştan kalp hastalığı ve bağışıklık yetmezliğinin RSV enfeksiyonu riskini artıran, ağır ve ölümcül seyretmesine neden olan durumlardır.
RSV tedavisi
RSV enfeskiyonlar özellikle hassas yaş gurupları olan bebekler ve yaşlılar ile özellikli altta yatan hastalığı olanlarda ağır seyirlidir. Bu hastalarda oral alım bozulacağından hastalıkta ilk tedaviyi destek tedavisi oluşturur. Sıvı kaybının yerine konması, solunumun dikkatle değerlendirilmesi ve oksijen desteği, üst solunum yolu aspirasyonu ve gerekirse solunum cihazına bağlanma uygulanması gerekebilir.
RSV bronşiti sonrasında kulak iltihabı veya bakteriyel akciğer enfeksiyonu gelişirse antibiyotik kullanılır, bubnun dışında antibiotik etkisi söz konusu değildir. Ağır seyirli vakalarda hastane yatışı ile takip sıkça uygulanan bir durumdur. Özellikle 6 aylıktan küçük bebeklere tanı durumunda hastane yatışı önerilmektedir.