Hastalığın tanısı; tipik muayene bulguları ile beraber kan, idrar, gaita tetkikleri ve ultrasonografi (USG) ile konulur. Bu tetkiklerle %100’e yakın kesin teşhise ulaşılabilir. Seyrek olarak bilgisayarlı tomografi, MRI gibi diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ayrıca safra kanalında bulunan taşlar için ultrason dışında ERCP dediğimiz endoskopik girişimlerden hem tanı hem de tedavide yararlanılabilir.
Safra kesesi taşı hastaları sağlık kuruluşlarına tipik olarak yağlı ve baharatlı bir öğünü takiben ortaya çıkan sağ üst bölgedeki karın ağrısı ile başvururlar. Bu şikayetlerine bulantı ve kusma eşlik edebilir.
Hekimler tarafından gerçekleştirilen fizik muayenede hastanın nefes alması esnasında sağ üst karın bölgesine derin palpasyon (parmakların o bölgeye bastırılması) yapılması ile kişide tipik safra kesesi ağrısı oluşması tanısal öneme sahiptir. Kişide sarılık bulgularının mevcut olması ortak safra kanalının taşa bağlı olarak tıkanmasına işaret ediyor olabilir.
Safra kesesi taşlarına tanısal yaklaşımda ilk olarak başvurulan tetkik ultrasonografidir. Bu radyolojik tanı yöntemi ile 2 mm küçüklükteki taşların bile tespiti sağlanabilir. Safra kesesinin duvarında kalınlaşma tespit edilmesi ve çevresinde sıvı varlığının görülmesi gibi bulgular kişide safra kesesi iltihabı olduğunu gösteren belirtilerdir.
Çok küçük olup ultrasonografi ile tespit edilemeyen taşlar için endoskopik ultrasonografi işlemi ile tanı konulabilir. Bu işlemde ince ve esnek endoskop ağızdan girilerek sindirim sistemi içerisinde ilerletilir ve ses dalgaları vasıtası ile küçük taşların görüntülenmesi sağlanır.
Ortak safra kanalındaki bir taştan şüphelenilmesi halinde manyetik rezonans kolanjiopankreatografi (MRCP) adı verilen görüntüleme yönteminden faydalanılabilir. Bu işlem ile ortak kanaldaki taşın tespit edilmesi halinde endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP) adı verilen işleme geçilir. ERCP işlemi sırasında taşların çıkarılması da gerçekleştirilebilir.