Kök, kara hayatına uymuş olan gelişmiş bitkilerde, genel olarak toprak içerisine doğru büyüyen ama nadiren toprak üstünde de bulunan bir organdır. Lakin bazı bitkilerin gerçek kökleri yoktur. Bunlar da koyun otu, boynuz otu ve yosunların gerçek kökü yoktur.
Koyun otu, Koyu yeşil yapraklı, uzun dalları üzerinde küçük sarıçiçekler açan çokyıllık otsu bir bitkidir. Boynuz otları mavi-yeşil renkte görünürler.
Yosunlar, daha çok deniz kenarında hafif esen rüzgarla bizi türlü duygulara sürükleyen kokular onlardan gelmektedir. İşte bunların gerçek kökleri bulunmamaktadır. Onun yerine toprağa, kökleri andıran ve tüye benzeyen, köksü liflerle bağlıdırlar. Koyun otu yüzeyindeki suyun tamamını emer ve çabucak kurur.
Sonuç olarak koyun otlan yere çok yakın bir şekilde büyür ve uzunlukları 1.4 cm’den azdır. Çoğu koyun otu sadece çürümüş kütükler, akıntı yatakları ve nemli tepeler gibi rutubetli ve gölge ortamlarda büyür.
Yosunun, köksü liften çıkan kısa bir sapı vardır. Bu sap, dairesel bir şekilde küçük tüylerle kaplıdır. Yapraklarında, bitkilerin besin üretmek için kullandıkları yeşil bir madde olan klorofil vardır.
Çoğu durumda, yaprağın uzunluğu boyunca, ucuna kadar bir damar uzanır. Kosta veya orta damar adı verilen bu damar yaprağı güçlendirir, besin ve su taşır. Çoğu yosun nemli ve sulak ortamlarda yetişir. Fakat bazı yosunlar çok kuru ortamlarda da yaşayabilir. Su ihtiyaçları, çevrelerinde mevcut olan su miktarına göre değişir.
likenlerin kökleri yoktur. Yeşil, kahverengi ve sarı renkli, dış mantar hücre katmanları vardır. Korteks adı verilen bu koruyucu tabaka, yeşil veya mavi yeşil yosun hücrelerini kaplar.