UR
Sert urları eritmek için yapılacak terkipler:
R -1: “Abanoz ağacı kaynatılır, lâpa yapılır, ur üzerine konur
R – 2: “Ağaç yosunu lâpa yapılır, ur üzerine konur.”
R – 3: “Pelin suyu, bal ile şerbet yapılır, birer fincan içilir.”
R – 4: “Nergis kökü, bal ve burçak lâpa yapılır, ur üzerine konur.
R – 5: “Palumut, iç yağı ile lâpa yapılır, ur üzerine konur.”
R – 6: “Abanoz talaşı kaynatılır, ur üzerine konur.”
R – 7: “Sulu ur üzerine ıspanak lâpası konur.”
R – 8: “Yanmış demir posası hamur yapılarak konulmalı.
R – 9: “Nane dövülerek lâpa halinde konulmalı.”
R -10: Patlıcan tohumu, su ile kaynatılır, lâpa yapılır ve ur üzerine konarak sarılır.
R -11: Mayalı hamur içine kına ve tereyağı, karıştırılarak merhem yapılır ve şiş üzerine bağlanır.
Tabiatı sıcak olan urlarda:
R -12: Kına…………………………………………………………………..5 gr.
Mersin yaprağı……………………………………………………5 gr.
Sirke………………………………………………………………..15 gr.
Kabak suyu………………………………………………………15 gr.
Kişniş………………………………………………………………..5 gr.
Yumurta akı……………………………………………………..2 adet
Bakla unu…………………………………………………………..5 gr.
Arpa unu……………………………………………………………5 gr.
Demir posası……………………………………………………..5 gr.
Bu maddelerden merhem yapılır ve şişliklerin üzerine konur.
Tabiatı soğuk olan şişliklerde:
R -13: Yavşan otu…………………………………………………………5 gr.
Katran köpüğü……………………………………………………5 gr.
Katran………………………………………………………………..5 gr.
Günlük……………………………………………………………….5 gr.
Safran………………………………………………………………..5 gr.
Çemen………………………………………………………………..5 gr.
Bal……………………………………………………………………20 gr.
Zeytinyağı………………………………………………………..30 gr.
Cümlesinden bir merhem yapılır ve şişlik üzerine konarak bağlanır.
R -14: Piliç eti Yumurta Kuru üzüm Bu gıdalar da uzun müddet yenir.
Dahilî urlarda:
R -15: Birer fincan susam yağı içilir.
Asırlardan beri insanlık âleminin en büyük şifa menbaı diye ifade ettikleri, çeşitli bitki ve otlara karşı alâkanın giderek arttığı ve bu bitkilerin bütün dünyada çok yaygın bir şekilde kullanıldığı günümüzde, memleketimizde de bu ihtiyaca cevap verebilecek bitkiler vardır.insanların hastalıklarının tedavisi cihetinde cidden faydalı reçeteler ve tavsiyeler sunması bakımından büyük değer taşımakta. Sizde Şifalı Bitkiler ile hastalıklarınıza doğal bitkisel çözüm ile derdinize deva bulabilirsiniz.
Uzun yıllar süren tecrübeler sonucu gerek İslâm tıb âlimleri, gerekse diğer tıb bilim adamları çeşitli bitki ve otların insan vücuduna ne gibi faydalar ve zararlar sağladığını belirlemişler ve belirlemiş oldukları bilgilerin ışığı altında bitkilerin insan sağlığına faydalı, hastalıklarına da çare olması maksadı yada bitkilerle hastalıkları tedavi maksadı wep sayfamızda sizler için Şifalı otlar, Şifalı taşlar, Şifalı bitkiler ile sizler için derledik….
Şifalı Bitkiler Nedir ? Şifalı bitkiler içerdiği çeşitli moleküller ve vitaminler ile insanlar için oldukça faydalı bitkilerdir. Şifalı bitkiler birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Siyatik ağrısı, eklem ağrısı, kas ağrısı, sırt ağrısı, baş ağrısı, kulak ağrısı, diş ağrısı, berelenme, kesik, burkulma, adet sancısı, böcek ısırması gibi durumlarda ağrıları dindirme özelliğinden dolayı iyi geldiği bilinmektedir.
İlaç olarak bitkilerin kullanımı, insanlık tarihinin en eski tıbbi tekniklerinden biridir. Etnobotanik (bitkilerin geleneksel olarak insanlar tarafından kullanımları) gelecek ilaçları keşfetmek için etkili bir yol olarak kabul edilmektedir. Hekimlerin mevcut ilaçların çoğu aspirin, dijitalisten, kinin ve afyon içeren bitkisel ilaçlar olarak kullanımının uzun bir geçmişi var
BİTKİLERDE TEDAVİDE TEMEL KAİDELER NELERDİR
1-Hastalıklar için mutlaka bir hekime danışılmalıdır. Öncelikle hekimin vereceği reçete kullanılmalıdır. Buna alternatif olarak ta bitkisel reçeteler kullanılmalıdır.
2- Bitkilerin yan etkisi (zehirli olabilir) araştırılmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.
3- Bitkisel tedaviler uzun süreli olmalıdır. Bu süre en az 2-3 aydan az olmamalıdır. Hiç ara vermeden alınmalıdır.
4- Bitkilerin kalite derecesi iyi olmalıdır. Toplanması, kurutulması ve muhafazası uygun şekilde yerine getirilmelidir.
5- Alacağınız bitkileri mutlaka, bitkiler konusunda uzmanlaşmış ve güvenilir aktarlardan alınız. Günümüzdeki büyücüler gibi bitkici tedaviciler de çoğalmıştır. Aman ha! Dikkatli olun! “Yarım hoca dinden, yarım doktor candan eder” Ata sözünü unutmayın.