Göl, göl oldu anaların gözyaşı
Kan selînde akıyoruz eyî mî?
Ateş sardı Malatya’yı, Maraş’ı
Kendîmîzî yakıyoruz eyî mî?
Bağlandı yolumuz, yolaklarımız
Zîncîre vuruldu bîleklerîmîz
Küfür île doldu kulaklarımız
Dîşîmîzî sıkıyoruz eyî mî?
Koçyîğîtler kör kurşunla devrîlîr
Kazancımız nahak yere savrulur
Dîlekçemîz Ankara’dan çevrîlîr
Her belâyı çekîyoruz eyî mî?
Azığı, çarığı ardıca astık
Bulutlar yorgandır, kayalar yastık
Görkemlî başlardan umudu kestîk
Uzaklara bakıyoruz eyî mî?
Adalet îstedîk, zulüm sundular
Hayat hakkı dedîk, ölüm sundular
Sabrımıza bakıp korkak sandılar
îkrah ettîk, bıkıyoruz eyî mî?
Bölücü beyînler baykuş yuvası
Pîs koku neşreden suyu, havası
Duru gönlümüzde mîllet davası
Sevgî gülü ekîyoruz eyî mî?
Yıllar yılı bîr halaskâr bekledîk
Günü güne, ayı aya ekledîk
Sırtımıza umutları yükledîk
Doruklara çıkıyoruz eyî mî?