Adem oğlu aç gözünü, yeryüzüne kıl, bir nazar,
gör bu latîf çiçekleri, hangi kuvvet yapar, bozar.
Herbir çiçek bir nâz ile, öğer Hakkı, nivâz eder,
kurdlar, kuşlar, durmaz‘söyler, ol Hâlıka âvâz eder.
Oğer onun kâdirliğin, herbir işe hazırlığın,
ille onun kâhirliğin, anlayınca, rengi döner.
Rengi döner günden güne, toprağa dökülür yine,
bu ibreidir anlayana, hakikati, arif sezer.
Ger bu sırrı duya idin, yâ bu gammı yiye idin,
yerinde eriye idin, insan değil misin, meğer.
Bilir, gelen gider imiş, konan geri göçer imiş,
mevt şerbetin içer imiş, herkim, bu mu ‘nadan geçer.