Eyâ dostlar kulak salınguyduğumga
Ne sebebdin altmışüçde kirdim yirge
Mirâcüzre hak mustafâ ruhum kördi
Ol sebebdin altmışüçde kirdim yirge
Altmış birde sermendeminilâhımdın
Eyâ dostlar kop korkar mingünâhımdın
Candın kiçippenâhtileyhudâyımdın
Bir ü barın dîdârıngnıkörermin mü
Altmış iki yaşda Allah pertev saldı
Başdınayağ gafletlerinirehâ kıldı
Can u dilim saki u huşum Allahdidi
Bir ü barın dîdârıngnıkö’rermin mü
Altmışüçde nida kildi kul yirge kir
Hem ânıngmincanânıngmincânmgnı bir
Hû şemşîrinkolğa alıp nefsingni kır
Bir ü barın dîdârıngnı kö’rermin mü
Günümüz Türkçesiyle:
Ey dostlar, kulak verin dediğime,
Ne sebepten altmış üçte girdim yere?
Miraç üstünde hak Mustafa ruhumu gördü,
O sebepten altmış üçte girdim yere.
Altmış birde utanmışım ilahımdan;
Ey dostlar, çok korkarım günahımdan;
Candan geçip penah dileyim Allah’ımdan;
Bir ve varın (Allah), didarını görür müyüm?
Altmış iki yaşta Allah ışık saldı;
Baştan ayağa gafletlerden kurtarıverdi;
Can ve gönlüm, akıl ve idrakim “Allah!” dedi;
Bir ve varın, didarını görür müyüm?
Altmış üçte nida geldi: Kul yere gir;
Hem canınım, cananınım, canını ver;