Şerîatın şartlarını bîlen aşık,
Tarîkatın yol yordamını bîlen dostlar.
Tarîkatın tüm îşlerînî gören,
Hakîkatın deryasına batar, dostlar.
Cemalînî görmek olmaz gündüz gece uyuyarak,
Saf aşığı ele almadan olmaz yürüyerek.
Hakîkat deryasının tehlîkesî çoktur,
Gözümü kapamadan, cemalînî gördüm dostlar (63, 305).
Veya
Şerîatın elbîsesînî gîymeyînce
Tarîkatın furkanına bînmeyînce,
Düşünce alemîne teslîm olup batmayınca,
Hakîkatın meydanına gîrmek olmaz.
Sofuların muradıdır Hak cemalî,
Hak cemalî gerek olursa, ol cemalî.
Kul Hoca Ahmet, sabah erken yalvardı,
Yalvarmadan, Hak cemalînî görmek olmaz (63, 403).