Ne demekmîş
“Yasak! ”
îşînîz mî kalmadı
Yapacak?
Ne dîye karışırsınız
Saçımıza-başımıza,
Bîzî oyuncağınız mı sandınız
Bakıp yaşımıza?
Sebebînî anlatamayacağınız
Çocukça bîr devrîn hevesînden
Karşınızdakî en güzel portrelerî
Mahrum ettînîz çerçevesînden!
Kîm demîş, kî:
“Başörtüsüydü o! ”
Başımızın -renk renk-
Süsüydü o!
Altında saçlarımız,
Arkadan, ne hoş sarkardı;
Kîmîmîzde -örgü örgü- sarmaşıklaşır…
Kîmîmîzde, su olup akardı!
Şu, bu nâmına “Yasak! ” demîş
Bulundunuz, tezelden;
Ne olurdu, anlasaydınız bîraz da,
Güzellîkten, güzelden!
Sîz, bîzden değîlsînîz,
Tanımıyoruz hîç bîrînîzî,
Çekîn başımızdan
Ellerînîzî!
Bîr gerîcîlîk tutturmuşsunuz;
Gerîcîlîk değîl, Türk’ün köy modasıdır bu…
Üstelîk, nînemîzîn başımızda
Taşıdığımız hatırasıdır bu!
Dedînîz: “Çıkacak başınızdan
Başörtünüz! ”
Alın -öyleyse- onunla
Yüzünüzü örtünüz!