İşte Asım Kahvecinin Güherçile kitabından Biz Bu Şehre Ruhumuzu Vermiştik Adlı Şiiri
Geceydi
Soğuktu
Donmak üzereydik sıcacık umutların
Kristal buzullarında
Ve güvercinler üşüyordu
Ağaçlar unutmuştu yeşilin
Neşeli çığlıklarını
Unutmuştuk senden akan hayatı
Damarlarımızda
Biz bu şehre ruhumuzu vermiştik
Her gece gecenin karanlığına inat
Bembeyaz karla dolaşıyor
Seni arıyordum
Adını arıyordum
Son nefeste söyleyeceğim sözü
Şiirimi arıyordum
Sana yazmıştım onu
Ve her nasılsa unutmuştum
Biz bu şehre ruhumuzu vermiştik
Bir erken bahardı hatırlıyorum
Senin gelişinle gelmişti bu şehre
Tıpkı daha doya doya sevmeden seni
Bir erken yaz ikindisinde
Gidişinle sararan bir erken güz gibiydi
Seni sevmenin sızısı içimde
Bir yeşil bürünmüştü ağaçlar
Ama ben şimdi gelişini hatırlamak istiyorum
Şemsiyemiz ya açılmamış ya da uçmuştu
Bu rüzgar çünkü soluğundan doğmuştu
Ne güzel ıslanmıştık
Çünkü ne çok ağlardın
Sevince birini
Bütün insanlar için
Biz bu şehre ruhumuzu vermiştik
Biz bu şehirde yitirmiştik Bütün sevdiklerimizi
Çünkü bütün sevdiklerimizi o vermişti bize
Geriye yalnızca ikimiz kaldık
Bir de bu şehir
Ve üçümüz de şimdi
Ayrı düştük birbirimizden
Ve bu şehir ki saklıyor bizi
Bir anne gibi şefkatli koynunda anıların
Kalplerimiz bir yangındı zamanın tutuştuğu
Küllerinden akşamlar savurduğumuz ayrılığa
Biz bu şehre ruhumuzu vermiştik
Biz bıi şehirde doğmuştuk
Ve insan olmuştuk uzak öpüşlerin fısıltılarında
Gözlerimde baktığın kimdi
Hiç hatırlamıyorum şimdi
Gözlerinde seyrettiğim
Ölümsüzlüğün güzelliğini
Ve dudaklarında öptüğüm
Kıyametin sessizliğini
Şimdi yalnızca seni hatırlıyorum
Bir de bu şehrin kimsesizliğini
Biz bu şehre ruhumuzu vermiştik.