İşte Asım Kahvecinin Güherçile kitabından Gecenin Fısıltısı Adlı Şiiri
Belki de küfretmek istiyorum
Ama kim bilebilir ki neden
Şiir söylemekteyim şimdi
İçimde sessizce uyumakta olan ölüme
Bir rüşvet gibi gülümserken
Ve neden dışarda olmam gerekirken
bir sokak köpeği gibi
Böyle kaçtığımı güvenliğin mezarlığına
Belki kahkahalarım insanlardan
Hıçkırıklarım insanlığımdan artakalmıştır
Belki ben coşkuyla yaşarken
Ölüm epey yol almıştır
Ama ben neden burdayım hala
Neden hala burada
Bir türlü olmadığım
Olamadığım bu yerdeyim
Belki de seni hep bu yüzden aradım
Sorabilmek için sana nerede olduğumu
Seni beklemek için bu yağmurlu gecede
Bir saçak altı bulamadım
Ve kendi kaçaklığımdan kaçmak
Ve kurtulmak için içimde ölmekte olandan
Yağmurla ılık gece lambalarının
Esrarlı dostluğuna sığındım
Ve Tanrı’yı da hatırladım
Son bir çabayla
Biraz daha ısınabilmek için
Islak elbiselerimin altında
Aslında küfretmek istiyorum
Ama kim bilebilir
Kahkahaların doğduğu şu karanlığın
Açlıkla yok ettiği hangi insanlığın
Son umuduyum içimde kanayan
Ve kim bilebilir ölümün neden
Çoktan ölmüş olandan
Böyle gizlendiğini
Belki sevmek istiyorum hala
Ama ne gücüm var ne hevesim
Ne ağlayasım var ölmekte olduğum kahkahalara
Nede ölümsüzlükle soluduğum havaya gülesim
Ne küfür ne tebessüm
Ilık bir buğu
Bir hayal olduğumu fısıldayan
istesem de istemesem de