Cihanda iki türlüdür, mürai,
ki aldatır bunlar, fakiri, bâyi.
Birisi, yürür eski kisvetle, ki,
zâhid sanılsın bu sûretle.
Saf kimseleri bunlar, yimek ister;
kendilerine derviş denmek ister.
Giyerler, yamalı, eski câme,
dilerler böyle görünmek avâme.
Haftalar geçer taramaz sakalın,
ki, desinler, unutmuş kendi hâlin.
İkincisi ise, ehl-i riyânm,
işit imdi alâmetlerin ânın.
Gider ardınca dâim nîk-i nâmın,
diler makbûlü ola hâssu ânımın.
Güzel kumaşları dikdirir ince,
giyinir hergün moda âdetince.
Nasihat verir, kitâb yazar durmaz,
âlim geçinir, nemâz bile kılmaz.